Ben Trabzon Ayasofya'sı
Aynı adı taşıyan birçok kiliseden biriydim.
Türlü rivayetler yapılsa da Grekçe "kutsal" anlamına gelen "hagios" ve bilgelik anlamına gelen "sophos" sözcüklerinin bileşimi olan "kutsal bilgelik" anlamı üzerine kuruludur adım. Bu ad, genellikle dini eğitim görülen yapılar için kullanılmıştır.
1204'te, 4. Haçlı Seferi sırasında Trabzon'da "Trabzon Rum Devleti" adlı yeni bir devlet kuran Bizans hanedanına mensup Komnenos ailesi tarafından 1240-1260 yıllarında kent merkezinin uzağında inşa edildim.
Dönemin ustaları, kentin batı girişinde, yol seviyesinden oldukça yüksek bir teras üzerine beni kurarlarken daha Osmanlı devletinin kuruluşuna 40-60 yıl vardı. Yörede aynı dönemde yapılan diğer dini yapılardan farklı bir konumda oluşum, bana hep kıvanç vermiştir.
Fatih Sultan Mehmet'in 1453'te İstanbul'u fethederek Bizans İmparatorluğu'na son vermesinin ardından 1461'de Trabzon Rum Devleti'ni Osmanlı sınırları içine katınca, Anadolu coğrafyası Osmanlı egemenliğine girmiş, ben de yeni sahibinin elinde varlığımı sürdürür olmuşum.
Fatih'in Trabzon'u fethettikten sonra ilk işi Trabzon Rum Devleti'nin vaftiz / başkilisesi olan Ortahisar'daki Altınbaş Meryem (Panagia Khrysokephalos Virgin) Kilisesi'ni camiye dönüştürmek olmuştur. Bizans'ın varisi olan Komnenos ailesinin kurduğu Trabzon Rum Devleti'nin resmi dini Ortodoks Hıristiyanlıktı. Ortahisar'daki Altınbaş Meryem Kilisesi de bu devletin başkilisesi statüsünü taşıyordu. Nitekim kralların taç giyme törenlerinin yapıldığı bu kilise, aynı zamanda ölen Komnenos krallarının mezarlarına da ev sahipliği yapıyordu.
Fetihle birlikte St. Eugenios Kilisesi de Fatih Sultan Mehmet tarafından Yeni Cuma adıyla camiye dönüştürüldü. Fatih, Trabzon Rum Devleti ve Ortodokslar için önemli olan bu iki kiliseyi, kente Türk mührünü vurmak üzere camiye dönüştürdüğü söylenebilir. Bu iki kilisenin dışında, bizzat Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilen herhangi bir kilise bulunmamaktadır.