AYASOFYA MÜZE KALMALI
Gürsel Gençsoy
5 Temmuz 2013
Gazetelere ilan verip cemaat topluyorlar.
Çağrılarının yanına birde "tapu senedi" koymuşlar!
Hala çıkıp bir yetkili "vakfiye senedi"ni açıklayamıyor.
Önce çağrılarından başlıyalım.
Diyorlar ki, "Fatih Sultan Mehmet Han'ın 1461 yılında Trabzon'un fethinden sonra camiye çevirdiği eserlerden biri olan Ayasofya'da 52 yıl aradan sonra ilk Cuma namazı 05.07.2013 tarihinde kılınacaktır. Fatih Sultan Mehmet Vakfı'na ait Ayasofya Camii, aynı zamanda yerli ve yabancı turistlerin rahatça ziyaret edebileceği bir mekan haline getirilmiştir.
Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Tüm halkımızı davet ediyoruz. Ayasofya Platformu"
***
Bakar mısınız bilgeliğe?
"Fatih'in 1461'de Trabzon'un fethinden sonra camiye çevirdiği eserlerden biri olan Ayasofya.."
Tarih kitaplarını okumadıkları besbelli.
Aslında biliyor ama yaptıkları yanlıştan geri dönmemek için saf ve konuları detayları ile bilmeyen, bilemeyen halkımızı kandırıyorlar.
Dilimizde tüy bitti ama birkez daha anlatmakta fayda var.
Ayasofya'nın tarihçesi, dünyanın sayılı internet ansiklopedisi VİKİPEDİ'de şöyle yazıyor:
İstanbul'un Latinler tarafından işgal edilmesinden sonra kaçan ve Trabzon'da 1204 yılında Trabzon imparatorluğunu kuran Komnenos Ailesinden Kral I.Manuel (1238-1263) tarafından 1250-1260 yılları arasında yaptırılan ve bir manastır kilisesi olan Ayasofya adı "Kutsal Bilgelik" anlamına gelir. Fatih Sultan Mehmed'in 1461 yılında Trabzon'u fethinden sonra da kilise olarak kullanılan yapı 1584 yılında sultanın (III. Murad) emriyle Kürd Ali Bey adlı bir ayân tarafından bir minber ve müezzin mahfili eklenerek camiye dönüştürülmüştür. 1610'da kente gelen Julian Bordier camiye dönüştürülen yapının onarılmadığı için boş tutulduğunu ve ibadet için kullanıldığını bildirmiştir. Uzun süre ibadete kapalı olan yapı 1865'de Müslüman cemaatin topladığı 95.000 kuruş ile Rum ustalar tarafından onarıldıktan sonra yeniden camiye dönüştürülmüşse de I. Dünya Savaşı sırasında Trabzon'u işgal eden Rus ordusu tarafından depo ve askeri hastane olarak kullanılmıştır. Savaş sonrasında 1960 yılında dek cami olarak kullanılan yapının freskleri 957-62 yılları arasında Edinburgh Üniversitesi'nden Russell Trust tarafından temizlendikten sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek 1964 yılında müze haline getirilmiştir. Her yıl onbinlerce turist tarafından ziyaret edilen yapı Vakıflar Trabzon Bölge Müdürlüğü tarafından camiye dönüştürülmekte, imam atanması beklenmektedir. Müzenin camiye dönüştürülmesi kimi muhafazakar siyasetçi ve medya kurumlarınca desteklenir, hatta İstanbul Ayasofya'nın da ibadete açılması beklenirken, çeşitli aydın ve aktivistlerce freskler ve yapının zarar göreceği gerekçesiyle müze statüsünü yitirmesine karşı çıkılmış ve "Trabzon Ayasofya Müzesi Müze olarak kalmalı" adlı bir de imza kampanyası başlatılmıştır."
Altı çizili yerleri tekrar okur musunuz?
Diğer tarihçilerin kitaplarında Ayasofya tarihçesinden nasıl bahsedildiğine uzun uzun girmek istemiyorum.
Bir sözüm daha var ilan veren ve ilanlarına Ayasofya'nın tapusunu da iliştiren "Ayasofya Platformu" sakinlerine
Elinizde salladığınız "tapu senedi" tarihi 9.12.1977.
Biz 1461'de Fatih Sultan Mehmet Han Vakfiyesi "senedi"ni soruyoruz.
Var mı, yok mu?
İstanbul Ayasofya'nın vakfiye senedi internette var.
Sizde koyun internete bizde anlayalım Fatih Trabzon'u fethettiği zaman tutulan vakfiye senedleri arasında Ayasofya'da "var" veya "yok" diye.
Maşatlık'ın (Esentepe-Arafilboy) büyük bölümünün mezarlık olduğunu söylerdi büyüklerimiz, hatta pekçok akrabamız buralara gömülü derdi rahmetli babannem.
Şimdi kalkıp bizde oralara ölü mü defnedelim?
Ömürsünüz, ömür.
Aslı kilise olan bir yerden alınan şefaatin çok kıymetli olduğunu zannediyorum.
Hayırlara vesile olsun..
Sağlıcakla ve ışıkla kalın.