Yüksel İskender Aksu - TÜRKSESİ Gazetesi 27 Ocak 2010
Ankara daki Trabzonlular özellikli günlerde düzenlenen kutlamalar, yemekler, yayla şenlikleri gibi etkiniklerde bir araya gelirler.

Kurulan bir kaç dernek ve vakıf aracılığı ile bu toplantılar gerçekleşir. Gine de Başkentimizde, tümüyle toparlayıcı, kültüre katkı sağlayacı, vizyonu geniş, sorunların çözümüyle uğraşacak, Trabzonlulara ait sivil toplum örgütleri, bir elin parmakları gibi sayılabilecek durumdadır.

Bu etkiniklere, biraraya gelmelere de daha çok erkekler katılırlar.Kadınlar azınlıktadır. Ancak Ankara'da geniş bir insan ağı kurmaya çalışan, erkek, kadın, genç, yaşlı, çalışan, emekli, tüm kesimleri toplayan, bir Vakıf ve Dernek bulunmaktadır. Trabzon İli ve İlçeleri Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı ile Trabzon Kültür ve Dayanışma Derneği.

Bu sivil toplum örgütlerinin Başkan ve yönetim kurullarının yıllardır ses getirici bir çok olumlu çalışmaları bulunmaktadır.Bunları yeri ve sırası geldikçe sizlere aktaracağım. Ama bugün özellkle üzerinde duracağım konu, kadınların bu uğraşlar içinde nerede yer aldıklarıdır. Bu güne dek yöneticiler kadın hemşehrilerimizi Vakıfa ve Derneğe çekmek için teşvik edici çalışmalar yapmışlar. Pek uzun süreli bir katılım sağlayamamışlarsa da her yıl Aralık ayının son haftası düzenledikleri "Hamsi günü" etkinliği, senede bir gün kadın hemşehrilerimizi buraya çekmeyi başarmaktadır.

O gün Dernek salonları tümüyle Trabzonlu kadınlarımıza ayrılmakta, Vakıf ve Dernek yöneticileri her türlü desteği sağlayarak bu günü onlar için gerçekleştirmektedirler.

Bakır dönme tavalarda nar gibi kızartılan hamsiyi bol salata eşliğinde sıcak sıcak servise sunarlar.Ayrıca hanımlar isterlerse kendi katkılarını da sunma imkanına sahipler. Bunu da zevkle yaparlar. Kendi lezzetli ürünlerini de koyunca ortaya nasıl bir şölen masası çıkıyor görmelisiniz.Renga renk ve birbirinden lezzetli el emeği bir çok yiyecek ve tatlılar ağzınıza layık bekliyor. Çok seven ve bilen hanımların yöresel oyunumuz horonu icra etmeleri için bir de kemençeçi getirtilir. Keyifli ve coşkulu bir heyecanla horon sergilenir kadınlarımızca saf tutularak. Öğlen başlayan servis ve eğlence akşam 17.00'e kadar devam eder.

Bu yılki kutlamada Trabzonlu Devlet Bakanımız Sayın Faruk Nafiz Özak'ın da hanımları ziyaret etmesiyle hamsi şöleninde daha itinalı ve hareketli bir çalışma vardı.

Ayrıca sanatı seven, çok sanatçı yetiştiren şehrimizi temsilen, Vakıf ve Derneğin, TRT sanatçılarından Selçuk Aygan yönetiminde bu yıl kurduğu amatör Türk sanat müziği korosu küçük bir konser vererek, ruhlarımızın da doygunluğunu sağladılar. Ve sonra herkes "seneye tekrarını mutlaka bekliyoruz" diyerek memnun bir şekilde ayrıldı.

Tabi burada özellikle vurgulamak istediğim, bu sivil toplum örgütlerince ortaya konan büyük bir emek olmasına, duyarlı bir kaç kişinin fedakarlığına rağmen kadın hemşehrilerimin senede bir gün buraya uğraması ve sadece bir güne ait yaşanmışlığın paylaşılması. Bir birliktelik kurup, bunu yardımlaşmaya, toplumsallaşmaya,haberleşmeye döndürememiş olmalarıdır.

Oysa Karadeniz kadını, şehir ayrımı yapmadan genelleştirerek söylüyorum, evinde aslında son sözü söyleyen, cefakar, fedakar,güçlü bir kişiliktir.Bu özelliği ve başarısı nedeniyle, sivil toplum örgütleri içindeki çalışmalarda daha çok yer almalıdır. Zeki ve medeni cesarete doğuştan sahip olduğundan, her zaman erkeğinin yanında ve daima birbirlerinin desteğini hissederek toplumsal yaşama daha çok katılmalıdır.

Türksesi Gazetesi

Fuat Sancak - Taka Gazetesi 23 Ocak 2010
Trabzon'un bütün güzelliklerinin fotoğraflarının defalarca çekilip yayımlanmadığını kim söyleyebilir? Ya da bütün güzelliklerinin tanıtılmış olmadığını?

Bu tanıtım işini; Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, belediyeler, gazete, dergi ve televizyonlar, turizm firmaları ve şehrin en büyük markası Trabzonspor yıllardır profesyonel bir şekilde yapmaktadırlar. Tabi iş sadece tanıtmakla kalsaydı...

Bunca tanıtım çabasına karşın eksik kalan şeylerin olduğunu görülmektedir, ya da tanıtılandan önce istenmeyen olayların anımsandığı gibi... Şiddet ve suçla özdeşleştirilmemiz ve gerçek güzelliklerimizin, değerlerimizin göz ardı edilmesi başka nasıl açıklanabilir ki?

Bu nedenle diyorum ki; Tanıtılacak her güzelliğimizi tanıtalım ve kullanalım... Ama eksiklik nerde biliyor musunuz? Eksiklik; kendi gerçeğimizi, yaşantımızı, bizi Trabzonlu yapan orijinal özelliklerimizi aktarmaktan kaynaklanmaktadır.

Karadenizin dalgasını, takasını, hamsisini, kıvrak horonunu, mısır ekmeğinin kokusunu, tereyağını, karalahanasını, yağmurunu, sisini, azgın derelerini, yol vermez dağlarını, köylünün çilesini, yayla kültürünü... Trabzon'da yaşamanın hem bir ayrıcalık hem de yürek işi olduğunu anlatmamız gerekir... Bu da yetmez bunları bilmeyenlere sunmaktan öte yaşatmak gerektiğine inanıyorum.

Trabzon'u gazete, dergi ve televizyon ekranından tanıtmak görsel bir sunumdan ibarettir. Sunumu görenle, yaşayanlar arasında ki farkı kendi misafirlerimden iyi biliyorum. Hayret ve hayranlıkla karışık olağanüstü duyguları yaşadıklarını itiraf etmektedirler. Bu nedenle diyorum ki bizi anlamanın yolu... Yaşantımıza tanık olmak ve yaşanılanı yaşamakla mümkün olabilir.

İşte bu noktada Ankara'da, Atatürk Kültür Merkezinde dördüncüsü yapılacak olan "Her Yönüyle Trabzon Etkinlikleri" organizasyonuna gelmek istiyorum. Bakan Faruk Nafiz Özak'ın önderliğinde, Trabzon Vakfı ile Trabzon Kültür ve Dayanışma Derneği'nin beraber organize ettiği bu etkinliği çok önemsiyorum...

Trabzon'un düşman işgalinden kurtuluşunun 92. yılı kutlamaları münasebetiyle düzenlenen etkinliklerde;

Tarihi, doğası, mutfağı, el sanatları, müziği, kemençesi, horonu, kolbastısı, şairleri, ressamları, devlet adamları, fıkraları, Trabzonspor'u ve bütün bunları yaratan coşkulu insanları ile Trabzon, bu yıl yine yüreğini Ankara'da açacak. Yüzyıllara dayanan bilgisini, birikimini Trabzon'u tanımak isteyenlerle, tanıyıp sevenlerle paylaşacak.

Dört gün sürecek etkinliklerde; Trabzon Valiliği, Trabzon Belediyesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası, İlçe Belediyeleri, Trabzon Borsası, Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği, Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Birliği, firmalar ve okulların desteğiyle Trabzon'un tarihini ve kültürünü anlatan dinletiler, paneller, söyleşiler düzenlenecek, bilim adamları, düşünürler, sanatçılar, zanaatkarlar, sporcular bizlerle olacak.

Osmanlı İmparatorluğu'nda şehzadelerin yetiştirildiği önemli bir ticaret ve kültür merkezi olan Trabzon'a ait 90 adet Ferman, Devlet arşivlerinden alınarak etkinlik süresince müze alanında sergilenecek.

Üst salonda ki, resim sergisinde Trabzonlu ressamlara ait tablolar yer alacak ve Trabzon' un Türk resim sanatına yaptığı değerli katkıları sizlerle paylaşılacak.

Ayrıca, fotoğraf sanatçılarının fotoğrafları ile sergilenen Trabzon'un tarihi ve mimari dokusu, hepimizde Trabzon'u görme özlemi yaratacak kadar etkili olacaktır.

Organizasyonda horon ve kolbastı oyunları, konserler, defileler, hiç durmadan devam ederken, Trabzonlu edebiyatçılar, düzenlenen imza günleri ile okurlarıyla buluşacak.

Geleneksel Trabzon el sanatlarından, telkari, Trabzon Hasır bilezik yapımı, kazaz işi, bakır dövme, kemençe yapımı, tahta kaşık ve keser yapımı, sürmene bıçağı, Keşan dokuma, el işi yorgan zanaatı bu değerlerimizi yaşatmaya çalışan ustaların uygulamaları ile gösteriye dönüşecek.

Alt salonlarda; kısa film gösterimleri, Trabzon Sanat Evi ve Trabzon Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenen oyunlar bir başka sanat keyfi yaşatacak.

Dış alanda kurulan yayla pazarında; her gün Trabzon'dan getirilen, Trabzon ekmeği, tereyağı, mısır unu, karalahana, peynir, mısır, beton helva gibi yöresel yiyecekler satışa sunulacak.

Trabzon'un tanınmış lokantaları hazırladıkları Akçaabat Köfte, hamsili pilav, hamsi kuşu, kuymak, pide, karalahana yemekleri, mısır ekmeği- çorbası, döner, laz böreği, turşu kavurma, hamsi tuzlaması, balık yemekleri, kuzu pirzola, kuru fasulye-pilav, alabalık saç kavurma, kayana, ot tavaları, Hamsiköy sütlacı gibi yöresel yemeklerle Trabzon mutfağının rafine lezzetlerinin tanıtımını yapacaklar.

Bu yılki etkinlikler, 1976 yılından beri geleneksel hale gelen, görkemli 24 Şubat Trabzon Balosu ile Sheraton Ankara Otelin balo salonunda son bulacaktır.

Her yıl ortalama 300-400 bin kişinin ziyaret ettiği bu etkinliklerde kültürümüzü ve yaşantımızı anlatma anlamında paha biçilmez fırsatlar bulduğumuzu düşünüyorum ve emeği geçenlere şehir adına şükranlarımı sunuyorum. Trabzon'dan katılım anlamında Vakıf adına önemli çalışmalar yapan yönetim kurulu üyesi Hayrettin İmamoğlu'nu ve Burcu Ocak kardeşimi özellikle kutluyorum...

TARİHİN ÇİZGİLERİ BAKIRIN YÜZÜNDE SAKLI

Geçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Karadeniz Bölgesi, içerisinde birçok el sanatını da barındırıyor. Özellikle bakır işletmeciliği Cumhuriyet öncesi bu bölgede Türk ve Rum ustaları tarafından geliştirilmiştir. Hatta Yomra'nın Santa bölgesi o dönemlerde birçok kültür şehri olarak gösteriliyormuş ve bakırcılık oldukça ilerdeymiş.

İnsanlık Tarihi kadar eski olan meslekler arasında yer alan bakırcılığı Trabzon'da bakırcılar çarşısında bir zamanlar 33'den fazla işyeri bulunurken son zamanlarda bu mesleği sadece birkaç usta ayakta tutmaya çalışıyor.

Anadolu'da bakırcılığın bakırcılık gelişiminin çok çok eski tarihlere dayandığını, bakır cevher yataklarının eskiden beri işletildiğini doğrulamakta. Anadolu sanatında önemli bir yeri olan bakır süslemeye de çok elverişli bir madendir. Bakır; günlük kullanımda, mutfak gereçlerinde, takılar, miğferler, kapılar ve kapı süslemelerinde yapı unsuru olarak kullanılmaktadır. Bakır kap yapım teknikleri ise; dövme, dökme, sıvama (tornada çekme), preste basma olarak dört çeşitten oluşuyor.

Kaynak: İsmail ARKAN, ERKANLAR TİCARET