Son Güncelleme: 7 Mart 2025 20:57:25
Trabzon Kültür ve Dayanışma Derneği Kurucuları
1.Ahmet YILDIZ
2.Adil GEDİKOĞLU
3.Erdal ATALAY
4.Hakkı YILMAZ
5.Murat BEKAR
6.Yusuf Hasan ÇEBİ
7.Yıldıray ŞENTÜRK
8.Hayrettin İMAMOĞLU
9.Süleyman BİLGİÇ
10.Selahattin ALİOĞLU
Yayınlanma Tarihi : 30 Temmuz 2009
TRABZON KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ TÜZÜĞÜ

DERNEĞİN ADI VE MERKEZİ

Madde 1:
  1. "Trabzon Kültür ve Dayanışma Derneği" adı ile bir dernek kurulmuştur.
  2. Merkezi Ankara'dadır.
  3. Ankara'da adres değişikliği tüzük tadilini gerektirmez.

DERNEĞİN AMACI VE UĞRAŞLARI

Madde 2:
Derneğin amacı, sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunmaktır. Dernek bu amaçla:Trabzonlular arasında sosyal ve kültürel dayanışmayı pekiştirmek için gezi, gece, balo, müsamere, konser, sportif uğraşlar ve konferanslar düzenler. Folklor çalışmaları ve eğitici kurslar düzenler. Gazete, dergi ve benzeri yayınlar çıkarır. Derneğin gereksinmesi olan konut, öğrenci yurdu, lokal ve benzeri yerler açabilir. Dernek mali olanakları ölçüsünde Trabzonlulara ve öğrencilere yardımda bulunur.

DERNEĞE GİRİŞ KOŞULLARI

Madde 3:
18 yaşını doldurup, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip, belli bir ödenti vermeyi yükümlenmiş ve yasada gösterilen yasaklamaların dışında kalan herkes derneğe üye olabilir. Üyelik sıfatı, en az üç üyenin önerisi ve Yönetim Kurulu'nun kararı ile kazanılır. Yönetim Kurulu bu kararı, en geç 30 gün içinde almak zorundadır.

DERNEKTEN ÇIKMA

Madde 4:
Her üye bir ay önce istifasını yazılı olarak vererek dernekten çıkma hakkına sahiptir.

DERNEKTEN ÇIKARILMA

Madde 5:
Genel Kurul ve Yönetim Kurulu kararlarına uymayanlar, Derneğin yetkisini almaksızın Derneği herhangi bir yükümlülük altına sokanlar, Dernek amaçlarının gerçekleştirilmesini zorlaştıranlar, temyiz kudretini kaybedenler, yükümlendiği ödentiyi, önerdiği zaman içinde ödemeyenler ve Yönetim Kurulu'nun uyarısına rağmen ödememekte direnenler, Yönetim Kurulu'nun üçte iki çoğunluğunun önerisi ve Disiplin Kurulu'nun kararı ile Dernekten çıkarılabilirler. Bu karara Genel Kurul'da itiraz edilebilir. Genel Kurul kararı kesindir.

DERNEĞİN ÜYELERİ

Madde 6:
Dernek üyeleri eşit haklara sahiptir; bu haklar kısıtlanamaz. Her üyenin Genel Kurul'da bir oy hakkı vardır. Bu hak, yazılı olarak bir başka üyeye vekalet vermek suretiyle de kullanılabilir. Bir üye ancak bir başka üyenin daha oyunu kullanabilir.

DERNEĞİN ORGANLARI

Madde 7:
  1. Genel Kurul,
  2. Yönetim Kurulu,
  3. Denetleme Kurulu,
  4. Disiplin Kurulu.

GENEL KURUL

Madde 8:
Derneğin en büyük organı Genel Kurul'dur. Genel Kurul iki yılda bir aralık ayı içinde, Yönetim Kurulu'nun belirleyip ilan ettiği tarihte olağan toplantısını yapar. Yönetim ve Denetleme Kurullarının gerekli gördüğü hallerde ya da Dernek üyelerinin beşte birinin yazılı isteği üzerine olağanüstü toplanır. Denetleme Kurulu ve üyeler, bu isteklerini yazılı olarak Yönetim Kurulu'na bildirirler. Yönetim Kurulu, bir ay içerisinde Genel Kurul'u toplantıya çağırmadığı takdirde; 2908 sayılı Dernekler yasasının 20. maddesine göre işlem yapılır. Genel Kurul, kararlarını çoğunlukla alır. Tüzük değişikliğinde üçte iki çoğunluk aranır.

ÇAĞRI YÖNTEMİ

Madde 9:
Yönetim Kurulu, Dernek Tüzüğü'ne göre Genel Kurul'a katılma hakkı bulunan üyelerin listesini düzenler. Genel Kurul'a katılacak üyeler en az 15 gün önceden toplantının günü, yeri ve gündemi, bir gazete ile ilan edilmek suretiyle toplantıya çağrılır ve durum mahallin mülki amirine yazı ile bildirilir. Toplantı geri bırakıldığı takdirde, üyeler, ikinci toplantı tarihinden en az 7 gün önceden geri bırakılma nedenleriyle, toplantının günü, saati, yeri ve gündemi gazete ile ilan edilerek, yeniden çağrılır ve durum mahallin mülki amirine yazı ile bildirilir. Genel Kurul toplantısı birden fazla geri bırakılamaz.

TOPLANTININ YERİ

Madde 10:
Genel Kurul toplantıları Dernek merkezinin bulunduğu ilden başka bir ilde yapılamaz.

TOPLANTI YETER SAYISI

Madde 11:
Genel Kurul, dernek tüzüğüne göre Genel Kurul'a katılma hakkı bulunan üyelerin yarıdan fazlasının hazır bulunması ile toplanır. İlk toplantıda yeter sayı sağlanamazsa, ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak bu ikinci toplantıya katılan üye sayısı Dernek Yönetim ve Denetim Kurulları üye tam sayıları toplamının iki katından aşağı olamaz.

TOPLANTININ YAPILIŞ USULÜ

Madde 12:
Dernek Genel Kurul ve toplantıları, ilanda belirtilen ve mahallin mülki amirine bildirilen gün, saat, yerde yapılır. Genel Kurul'a katılacak üyeler, Yönetim Kurulu'nca düzenlenen listedeki adları hizasını imza ederek toplantı yerine giderler. Yukarıda belirtilen yeter sayı sağlanmışsa durum bir tutanakla tespit edilir ve toplantı Yönetim Kurulu Başkanı veya görevlendireceği bir Yönetim Kurulu Üyesi tarafından açılır. Hükümet komiserinin toplantıya gelmemiş olması toplantının ertelenmesini gerektirmez.Açılıştan sonra toplantıyı idare etmek üzere bir başkan, bir başkan vekili ile iki yazman seçilir. Toplantının yönetimi Genel Kurul Başkanı'na aittir. Yazmanlar toplantı tutanağını düzenler ve Başkan ile birlikte imza ederler. Toplantının sonunda, bütün tutanak ve belgeler Yönetim Kurulu'na verilir.

TOPLANTIDA GÖRÜŞÜLECEK HUSUSLAR

Madde 13:
Genel Kurul toplantısında yalnız gündemde yer alan maddeler görüşülür. Ancak, toplantıda hazır bulunan üyelerin en az onda birinin isteği üzerine görüşülmesi istenen hususların gündeme konulması zorunludur.

GENEL KURULUN GÖREV VE YETKİLERİ

Madde 14:
  1. Dernek organlarını seçer.
  2. Tüzük değişiklikleri önerilerini görüşüp karara bağlar.
  3. Yönetim ve Denetim Kurulları raporlarını görüşüp Yönetim Kurulu'nu aklar.
  4. Yönetim Kurulu'nca hazırlanan bütçeyi görüşüp aynen veya değiştirerek kabul eder.
  5. Derneğe gerekli taşınmaz malların satın alınması veya mevcut taşınmaz malların satılması hususunda Yönetim Kurulu'na yetki verir.
  6. Derneğin feshine karar verir.
  7. Yasalarda ve dernek tüzüğünde genel kurulca yapılması belirtilen diğer görevleri yapar.

YÖNETİM KURULUNUN KURULUŞU

Madde 15:
Yönetim Kurulu Genel Kurulca gizli oy ve açık sayımla iki yıllık bir süre için seçilen onbir asil ve yedi yedek üyeden oluşur.

YÖNETİM KURULUNUN GÖREVLERİ

Madde 16:
  1. Derneği temsil etmek veya bu hususta kendi üyelerinden bir veya birkaçına yetki vermek.
  2. Dernek şubelerinin açılmasına karar ve şube kurucularına yetki vermek.
  3. Derneğin gelir ve gider hesaplarına ilişkin işlemleri yapmak ve gelecek dönemlere ait bütçeyi hazırlayarak Genel Kurul'a sunmak.
  4. Dernek tüzüğünün ve yasaların kendisine verdiği diğer işleri yapmak ve yetkileri kullanmak.
  5. Genel Kurul'da seçilen Yönetim Kurulu'nun asil üyeleri kendi aralarında;
    1. Genel Başkan,
    2. Genel Başkan Yardımcısı,
    3. Genel Sekreter,
    4. Genel Muhasip,
    5. Kol Başkanları seçmek suretiyle görev taksimi yapmak. Yönetim Kurulu'nda asil üyelerden boşalanın yerine sırasıyla yedekleri çağırmak.

DENETLEME KURULUNU SEÇİMİ

Madde 17:
Denetleme Kurulu üç asil ve üç yedek üye olmak üzere Genel Kurulca seçilir. Üyeler kendi aralarında bir başkan secerler.

DENETLEME KURULUNUN GÖREVLERİ

Madde 18:
Denetleme Kurulu, Genel Kurul adına; Derneğin işlerini yıllık hesaplarını bilanço ve sonuç hesaplarını inceleyerek rapora bağlayıp Genel Kurul'a sunar.Şubelerin gelir-gider hesaplarını yıllık uğraşılarını, bilanço sonuçlarını inceleyerek bir raporla Merkez Genel Kurulu'na iletir. Denetleme Kurulu bu görevleri en az altı ayda bir yapar. Denetleme Kurulu üyeleri Yönetim Kurulu toplantılarına katılabilir, fakat oy kullanamazlar.

DİSİPLİN KURULU

Madde 19:
Disiplin Kurulu üç asil ve üç yedek üyeden ibaret olup Genel Kurulca seçilir. Üyeler kendi aralarında bir başkan seçerler.
Tüzüğün 5.maddesinde yazılan fiilleri işleyen üyeler hakkında Yönetim Kurulu'nun yazılı isteği üzerine durumu tetkik ederek karara bağlar.

ŞUBELERİN KURULUŞU

Madde 20:
Dernek lüzum gördüğü takdirde Trabzon, İstanbul, Erzurum, Eskişehir ve Karabük'te şube açabilir. Şube açılacak yerlerden en az üç kişinin bu yoldaki isteklerini taşıyan bir dilekçeyle Derneğin Genel Merkezine başvurmaları üzerine, Dernek Yönetim Kurulunca yetkili kılınan en az üç kişi tarafından şubenin açılacağı yerin en büyük mülki amirliğine müracaatı yaparlar. Bu müracaatta kurucuların adı, soyadı, meslek ve sanatları, ikametgahları ve uyrukları ile şube merkez adresinin bildirilmesi ve yazı dernek tüzüğünden iki örnekle yetki belgelerinin eklenmesi şarttır. Şube kurucularının, şubenin açılacağı yerde en az altı aydan beri ikamet etmesi gerekir. Şube genel kurulunun toplanmasına ait ilan gazete yerine mahalli imkan ve vasıtalardan yararlanmak sureti ile yapılabilir.

ŞUBELERİN ORGANLARI

Madde 21:
Şubelerin organları:
Genel Kurul,
Yönetim Kurulu,
Denetleme Kurulu'ndan Oluşur.

Şube Genel Kurulları, olağan toplantılarını merkez genel kurul toplantısından en az 15 gün önce bitirmek zorundadır. Şubelerin Yönetim Kurulları, beş asil, beş yedek üyeden oluşur. Ayrıca Denetleme Kurulu için de üç asil ve üç yedek üye Genel Kurulları tarafından seçilir. Şubeler, tüzüklerinde belirtilen görevleri yaparak, genel merkezi temsil ederler. Şube yönetim Kurulları, Genel Merkez Yönetim Kurulu'nun alacağı kararlara uymak zorundadır. Genel Merkez, şubelerin Yönetim Kurullarını her zaman denetler ve yasal yetkilerini kullanır. Merkezin Genel Kurul toplantılarına her şube ikişer delege gönderebilir. Bu delegeler kendi şubelerini temsil ederler ve Genel Kurula yaptıkları öneriler öncelikli olarak görüşülür. Bu delegeler oylamaya katılabilirler.

Madde 22:
Yönetim Kurulları, tüzüğü tatbik, Genel Kurulun direktif ve emirlerini yerine getirirler. Yönetim Kurulu en az ayda bir toplanır. Aldığı kararları karar defterine işler ve üyeler tarafından imzalanır.

YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN GÖREVLERİ

Madde 23:
Dernek başkanı derneği temsil eder. Yazışmalarda birinci derecede imza yetkisini haizdir. Dernek başkanı, derneğin şubelerini de temsil eder ve genel başkan vasfını taşır. Dernek başkanı toplantılara başkanlık eder; oylamalarda oyların eşitliği halinde iki oya sahip olur. Başkan yardımcısı başkanın bulunmadığı hallerde, ona vekalet eder. Başkanın istifası halinde Yönetim Kurulu yeniden genel başkan seçer. Genel sekreter, yazışmaları yönetir; sayman ise hesap işlerine bakar, para tahsil işlerini yürütür, gelir-gider defterlerini tutar. Başkan, yönetim kurulunda bulunan öteki üyelere istediği görevleri verebilir. Bu görevi yapmayan üyeler ile nedensiz olarak üst üste üç kez yönetim kurulu toplantılarına katılmayan yönetim kurulu üyelerinin yönetim kurulunda kalıp kalmayacakları yönetim kurulunda görüşülerek karara bağlanır. Yönetim kurulundan kendi isteği ile ayrılan ya da yönetim kurulu kararı ile ayrılması sağlanan üyelerin yerine yedekleri atanır.

ÜYELİK ÖDENTİSİ

Madde 24:
Üyeler yılda 500-5000,-TL arasında bir ödenti verirler bu ödenti miktarı yasa ve bu yasaya dayalı tüzük ve yönetmeliklere uygun olarak, yönetim kurulunca yeniden düzenlenebilir.

GELİR KAYNAKLARI

Madde 25:
Derneğin gelir kaynakları:Üyelerden alınan ödentiler,Her çeşit bağışlar,Tüzüğün 2.maddesinin a,b,c,d fıkralarında gösterilen faaliyetlerden sağlanan gelirler,Dernek mamelekinden elde edilen gelirler.

DERNEK PARASININ SAKLANMASI

Madde 26:
Derneğin parası, milli bankalarımızdan bir ya da birkaçına yatırılır. Yönetim Kurulunca aksine karar verilmedikçe, Başkanda 100.000,-TL, Saymanda 50.000,-TL'den çok para bulunamaz. Bankalardaki para çift imzalı olarak başkan ve saymanın imzası ya da bunlardan biri ile yönetim kurulunca saptanacak bir başka üyenin imzası ile çekilebilir. Şubelerin zorunlu masrafları dışındaki her türlü gelirleri genel merkezce açılacak bir hesapta toplanır. Ancak şubelerin istemi ve genel merkez yönetim kurulunun kararı ile bir miktar para avans olarak şubelere bırakılabilir.

Madde 27:
Genel Kurul derneği her zaman fesh etme hakkına sahiptir. Fesih halinde derneğin malları ve parası derneğin amaçlarına uygun faaliyet gösteren bir derneğe veya böyle bir dernek mevcut değilse kamu yararına çalışma niteliklerini taşıyan bir derneğe devredilir.

Madde 28:
Dernek aşağıdaki defterleri tutmakla yükümlüdür. Üye kayıt defteri,
Karar defteri,
Gelen ve giden evrak defteri,
Gelir ve gider defteri,
Bütçe kesin hesap ve bilanço defteri,
Demirbaş eşya defteri.
Bu maddede sayılan defterlerin noterden tasdikli olması şarttır.

Madde 29:
Dernek yönetim kurulunda görev almak diğer sosyal faaliyetlerde bulunan derneklerde görev almayı engellemez.

DERNEK KURUCULARI

Madde 30:
Dernek, hepsi T.C. uyruklu olan aşağıdaki kimlikleri yazılı kişiler tarafından kurulmuştur:
1. Ahmet YILDIZ 2. Adil GEDİKOĞLU 3. Erdal ATALAY 4. Hakkı YILMAZ 5. Murat BEKAR 6. Yusuf Hasan ÇEBİ 7. Yıldıray ŞENTÜRK 8. Hayrettin İMAMOĞLU 9. Süleyman BİLGİÇ 10. Selahattin ALİOĞLU

Yayınlanma Tarihi : 30 Temmuz 2009
Yayın Hayatı

Trabzon'un kültürel zenginliklerini yansıtan her biri aynı değerde eserleri, Trabzon Valiliği İl Kültür Müdürlüğü yayınlarında görmekteyiz. Bilim çevrelerinde ve yayın dünyasında ilgi gören bu eserlerle, ilimizin çeşitli kültürel değerleri kültür sanat çevrelerine iletilmektedir. Basın - yayın organlarında da olumlu yansımalarını gördüğümüz bu yayınlar, periyodik olarak her yıl düzenli bir şekilde değişik konularda çıkartılarak hizmete sunulmaktadır.

Geniş okuyucu kitlesine ulaştırılan yayınları bir kısmını tanıtmak bakımından kısa biblografik bilgileri aşağıya çıkarılmıştır.

  1. Trabzon Edebiyatında Hamsi : Kültür Turizm Müdürlüğü Yayınları, Murat Yüksel - 1989
  2. Trabzon'da Türk - İslâm Eserleri ve Kitabeler : Murat Yüksel, 3 cilt, 1991
  3. Trabzon : Trabzon Çevre Koruma Vakfı - Trabzon Valiliği, Komisyon - 1992
  4. Milli Mücadelede Trabzon Vilayetiyle Yazışmalar - 1995, Doç. Dr. Mesut Çapa - Veysel Usta.

Trabzon Turizm İl Müdürlüğü'nün yayınların da ilimizin tarih - doğa - kültür ve turizm zenginliklerini yansıtan bir çok eser yayınlanmıştır. Bu eserler ilimizin tanıtımında çok önemli bir yere sahiptir. Turizm müdürlüğünün çıkardığı kitapların yanı sıra tanıtıma yönelik hazırlamış olduğu broşür, tanıtım kitapçıkları, envanter ve kitler ülkemiz sınırları içinde olduğu gibi, yurt dışında da kentimizin tanıtımında önemli katkılar sağlamıştır.

Trabzon Valiliğince, Trabzon Kalkınma Vakfı tarafından çıkartılan "Trabzon 61" dergisi de ilin tanıtımına yönelik önemli hizmetler vermiştir.

Bu arada uzun yıllardır varlığını sürdüren Trabzon'un tek kültür - sanat - edebiyat dergisi olarak hizmet veren "KIYI" dergisi de M. Naci ÖZKAN'ın sahipliğinde, Genel Yayın Yönetmeni olarak ilimizin yetiştirdiği önemli şair ve sanatçılarımızdan Dr. Gündoğdu SANIMER, sanat yönetmenliğini ise şairlerimizden Ahmet ÖZER olmak üzere dört dönem yayımını sürdürmüştür. Dördüncü dönem sonunda yayımına son verilen Kıyı kültür Sanat Dergisi, başta, Trabzonlu bir çok sanatseverin başlattığı kampanyayla, beşinci dönem yayın hayatına, Fethi YILMAZ sahipliğinde yeniden başlamıştır.

Trabzon yayın hayatı ile önemli bir merkez olma özelliğini günümüzde de sürdürmektedir. Bir çok özel yayınevi kentin tarihini ve yetiştirdiği değerlerin eserlerini basıp, kültür - sanat hayatımıza kazandırmaktadır.

Önemli bir ticaret ve liman kenti olmasının yanında, tarih boyunca bir kültür kenti olarak da bilinen Trabzon'da yayın hayatı da önem arzetmektedir. 1869 yılında Trabzon Valiliğince çıkarılmaya başlanan "Trabzon" isimli vilayet gazetesi ile birlikte, aynı yıl 22 sayılık bir dizi halinde sürdürülecek olan "Trabzon Salnamesi" de yayımlanmaya başlıyordu. Vilayetin dışında Trabzon'da ilk kitap, Kitabi Hamdi Efendi (Başman) tarafından "Kütüphane-i Hamdi" adıyla kurulan yayınevi tarafından 1885 yılında basılıyordu. İstanbul ve Belçika'dan kağıt getirilerek Trabzon'un değişik matbaalarında basılan kitapların çoğunluğu ders kitaplarından oluşmakla birlikte, yayımladığı çok sayıda kültür kitapları ve değişik haritalarla birlikte kent kültürüne damgasını vurduğu görülmektedir. Yayın hayatına başladığı 1885 yılı ile harf devriminin gerçekleştirildiği 1928 yılları arasında Trabzon'da basılan yüzü aşkın kitabın yarıdan fazlasının Kitabî Hamdi Efendi tarafından yayımlanmış olması bunun en açık kanıtıdır. Kütüphane-i Hamdi yayınları arasında en fazla kitabı basılan kişinin, Trabzon'un yetiştirdiği önemli değerlerden biri ve "Lugat-ı Cudi" adlı sözlüğün müellifi olan İbrahim Cudi Efendi olduğunu da ayrıca vurgulamak gerekir.

Harf devriminin yapılmasından sonra yeni bir sürece giren Trabzon yayıncılığında kent kültürüne ilişkin uzun yıllar düzenli ve kalıcı yayın yapan yayınevine rastlanmamaktadır. Kente ilişkin yayınların büyük çoğunluğu, ya araştırmacıların kendi olanaklarıyla ya da Trabzon dışında faaliyet gösteren vakıflar, dernekler veya yayınevleri tarafından bastırılan kitaplardan oluşmaktadır.

19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın ilk çeyreği arasındaki dönemde onlarca gazete ve dergi ile yüzlerce kitabın yayımlandığı Trabzon'da, bu dönemden itibaren giderek azalan ve düzensizlik gösteren yayın hayatındaki boşluğu doldurmak, tarihsel süreçteki önemi ile mütenasip olmayan kent kültürü hakkındaki araştırmalara yeniden ivme kazandırmak, Trabzon'un tarihi, turistik, sosyal, kültürel ve sanatsal açıdan potansiyelini ortaya koymak üzere bilimsel araştırmalar yapmak, yaptırmak ve bunları yayımlamak amacıyla 1999 yılında "Serander" adıyla bir yayınevi kurulmuştur. Kent kültürü araştırmaları açısından son derece bâkir bulunan Trabzon'un tarihine ve geleceğe yönelik vizyonuna uygun araştırmalar yapmak üzere kurulan Serander Yayınevi tarafından bugüne dek Trabzon Araştırmaları Dizisi'nden, Veysel Usta'nın "Anabasis'ten Atatürk'e Seyahatnamelerde Trabzon", "Atatürk ve Trabzon. Fotoğraflar, Belgeler, Demeçler" adlı iki yeni kitabı yayımland. Trabzon'un yetiştirdiği değerlerden tarihçi Mahmut Goloğlu'nun bütün yapıtlarını yayımlama çalışmalarına başlanarak "Trabzon Tarihi" adlı kitabı yeniden düzenlenerek basıldı. Diğer kitapların basımı için hazırlıklar sürdürülmektedir. Bir yandan kent tarihi ile ilgili çalışmaların yayımlanması sürdürülürken, öte yandan Sanat-Edebiyat Dizisi'nden Özer Ciravoğlu'nun "Kriz ve Sevi", Kenan Sarıalioğlu'nun "Issız İnsan Ormanında" ile "Materyalizm ve Ahlak" adlı kitapları da yayın hayatına kazandırılmıştır.

Trabzon Gazeteciler Cemiyeti ve Karadeniz Yazarlar Birliği de çıkardığı dergi, gazete ve kitaplarla halen hizmetlerini sürdürmektedir.

Trabzon'da, basın çalışanlarını bir çatı altında toplayan Trabzon Gazeteciler Cemiyeti kendi sahasında ülkenin önde gelen kuruluşları arasında yer almaktadır. Karadeniz Yazarlar Birliği ise gazetecilik mesleğinin yanı sıra şair, yazar ve araştırmacı hüviyeti taşıyan eser sahibi kişileri bir arada barındıran önemli bir kültür kuruluşu olarak hizmetini sürdürmektedir. Geleneksel olarak her yıl "Şairler Şöleni" düzenlemektedir.

Trabzon'a yönelik çıkardığı yayınlarla bir ilki başlatan Trabzon ili ve ilçeleri Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı, yayınladığı dergi ve kitaplarla kentin kültürel zenginliklerine katkıda bulunmaktadır.

Türkocağı Trabzon Şubesi, düzenlediği çeşitli sempozyumlarla Trabzon'un tarihi - kültürel - sosyal - ekonomik yapısını temellere dayalı olarak ortaya koyan çalışmalarda bulunmaktadır. Bu çalışmalar neticesinde 1998 tarihinde düzenlenen "Trabzon Tarihi Sempozyumu"nda sunulan bilimsel bildiriler kapsamlı bir kitap haline getirilerek bilim dünyasına kazandırılmıştır.

Trabzon Belediyesi Kültür Müdürlüğü de çeşitli konularda yayın çalışmalarında bulunmaktadır. Trabzon Belediyesi Kültür Yayınları olarak sunulan kitap çalışmaları halen sürdürülmekte olup, bugüne kadar 78 eser yayınlanmıştır.

Yayınlanma Tarihi : 29 Temmuz 2009
KÜLTÜR

Doğum
Doğumdan ölüme kadar kültürümüzün bütün renklerini görebildiğimiz yöremizde, her anlamlı günün bir geleneği ve adeti vardır. Örneğin hamile kadına çok iş yaptırılmaz. Ağır yük taşıttırılmaz, doğum yapan geline hediyeler alınır, komşuları yemek getirir, çocuğun kundağına para konur, altın takılır, iki lohusa kadın basmasın diye kırkı çıkana kadar birbirini ziyaret etmez. Mevlit okutulur, dualar edilir çocuğun da annenin de sağlık ve sıhhati temennisinde bulunulur. Biraz da erkek çocuğu oldu mu sevinç daha fazla olurdu. Ama günümüzde bu anlayış ta artık ortadan kalkmaktadır.

Sünnet
Erkek çocukları yaşı çok geciktirilmeden sünnet ettirilir. Tek yaşlarda sünnet ettirilmesine özen gösterilir. Eskiden eli çantalı sünnetçiler köylerde dolaşıp çocukları sünnet ederlerdi. Çocuklar da bunları gördüklerinde canlarının yanacağını anlayınca kaçarlardı. Şimdi sağlık mensuplarına sünnet ettirilmekte. çoğunlukta da çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından toplu sünnet törenleri düzenlenmektedir. Çalgılı sünnet törenleri olabildiği gibi mevlitli sünnet törenleri de yapılmaktadır. Sünnet öncesi çocuklar gezdirilerek gönülleri hoş edilir, sünnet sonrası aile yakınları konu komşu çocuklara para, altın veya çeşitli hediyeler verilir. Yemekler yenir, "İnşallah evlilik mürrivetini de görürsünüz" diye anne ve babaya iyi dileklerde bulunulur.

Düğün
Çoğu zaman gençler birbirini ya düğünde, ya yaylada, ya bir şenlikte ya da çarşı pazarda görür ve "gönlüne düşürür". Aile büyükleri, devreye giren yengeler görücü olur. Kız da, oğlan da beğenilme aşamasında birbirini tanımaya çalışır. Ama en son söz aile büyüklerinindir. Kararı aile meclisi toplanıp verir. Ama ailenin "rıza"sı kimi zaman tam değildir. Karar olumsuzdur. Birbirlerini seviyorsa gençler, ortaya bölgemizde halen geçerli olan "kız kaçırma" olayı çıkar. Evlenecek olan gençler birbirlerini ne kadar sevse de son sözü aile büyükleri söyler. Kız istemek için ailenin büyükleri, annesi, babası, ağabeyi, ablası, akrabalarından amcası, dayısı veya bir başka büyüğü kızın evine gider. Ön konuşmalar ve genel sohbetlerden sonra laf bir şekilde esas konuya getirilir ve kızın ailesinden "Allah'ın emri peygamberin kavli ile kızınızı oğlumuza istiyoruz" denir. Kız tarafı da hemen tamam demez. "Nasipse, kısmetse, bakalım bir düşünüp karar verelim" deyip, işi ağırdan alarak kendini "naza çeker". Erkek tarafı "he, tamam, olur" cevabını alabilmek için kız tarafının kapısını biraz aşındırmak zorunda kalır. Kız tarafı sonunda razı olunca "söz kesilir." Bir küçük bahşiş sonunda kızın nüfus kağıdı, ailenin en büyüğüne işlemeli mendile veya özenle hazırlanmış bir zarfın içene koyularak verilir. Hayırlısı olsun temennisiyle kız tarafının ikramları yendikten sonra evden ayrılınır. Söz kesme olayından sonra sıra "nişan"a gelmiştir. Nişanda kız ve erkek tarafı karşılıklı olarak birbirlerine gelin ve damat adayına hediyeler alır. Bu arada düğün tarihi belirlenir. Yeni evlilere alınacak eşyanın kim tarafından, ne alınacağına karar verilir. Düğün zamanı gelince "ağırlık görme" ye gidilir.
Cuma günü, kızın çeyizi oğlan evine götürülerek yerleştirilir. Komşular düğüne davet edilir. Cumartesi gününün gecesi kız evinde yapılan ve sabaha yakın sona eren şenliğe ise "kına gecesi" denir. Eskiden kına gecesi Çarşamba günü akşamı yapılır, Perşembe günü, düğün olur. Cuma günü de "Cumalık" yapılırdı. Kına gecesi, kadınlar ve genç kızlar gelin evine toplanmaya başlarlar. Bu gecede, kadınlar ve genç kızlar gelin evine toplanmaya başlarlar. Çeşitli çalgılar çalınmak ve oyunlar oynanmak suretiyle eğlenilir ve kız ağlatılır. Gelini ağlatmak için kızlar maniler, türküler ve ilahiler söylerler.
Düğün günü (Perşembe veya Pazar) erkek tarafı kalabalık bir grup halinde öğleye doğru, tabanca - tüfek ata ata, yaya ve atlı olarak gelin evine gidilir. Hemen kızı alıp dönmek isterler. Ancak kız tarafı misafirlere yemek ikram ederler. Yemekten sonra, kızın bir erkek kardeşi, o da yoksa dayısı, erkek tarafından bahşiş alır ve kızı ata bindirilir. Yine silah atıla atıla erkek evine doğru yollanılır. Eve varıldığı zaman kız attan indirilerek evin içine alınır. Daha sonra erkekler ve kadınlar ayrı ayrı yerlerde düğüne devam ettirirler. Düğün şenliklerinde horon tepmek vazgeçilmez bir adettir. Akşam olunca gelin ve güvey yan yana durdurularak her ikisine de şerbet ikram edilir. Daha sonra köyün hocası getirilerek dini nikahları kıyılır. Gelin evinden en son kızın çok yakını olan iki kadın ayrılınca düğün bitmiş olur.
Ertesi gün ise Cumalık yapılır. Kadınlar çeşitli oyunlar oynarlar ve geline hediyeler verirler. Düğünden bir hafta sonra ise, erkek tarafı kız evine "yedi" ye gider. Damat büyüklerin elini öper, sini ve sofraya davet edilir. Sofrada önüne, üstü kapalı üç tabak koyulur, birinde yumurta, birinde sütlaç ve birinde de su vardır. Damattan yumurtayı bulması beklenir. Geç saate kadar kızın babasının evinde kalınıp, güzelce ağırlandıktan sonra geriye dönülür. Günümüzde bu adetlerin büyük bir kısmı "salon düğünleri" nedeniyle yaşatılmaz olmakla birlikte, köylerimizde geleneksel düğün törenlerine rastlamaktayız.

Ölüm
Düğünler kadar da ölümler de hayatın bir parçasıdır. Sevinçte bir olan halkımız hüzünde de beraberdir. Mahalle veya köy camiinde selalar okunur. Kent merkezinde belediye hoparlöründen ilan yapılır. Ölen kişinin ailesinin kimliği tanıtılır. Ölü evine akşamdan taziyeye gidilir. Evde sabaha kadar ölünün yakınları ile birlikte oturulur. Sabahleyin defin hazırlıkları başlar. Bu arada civar komşular ölü evine yiyecek getirir. Üzüntülü olan aile bireylerine katkıda bulunulur. Cenaze eş, dost ve komşular tarafından kaldırıldıktan sonra evde Kur'an-ı Kerim okutulur. Başsağlığı dilekleri kabul edilir. Kırk mevlidi, ölünün kırkıncı gününde yapılır. Mezarlar bakımlı ve düzgün tutulmaya çalışılır. Bilhassa dini bayramlarda olmak üzere mezarlar sık sık ziyaret edilerek dualar, Kur'an-ı Kerim okunur.

Yayınlanma Tarihi : 29 Temmuz 2009
KOCAKARI - HALK İLAÇLARI

Hastalıkların tedavisinde yararlı olduğuna inanılan kocakarı ya da halk ilaçları, halk hekimliği diye anılan, temelde bilimsel değeri olmamasına rağmen doğal tedavi yöntemi olarak ta günümüzde bile tartışılan tedavi yöntemlerinin bir kısmına, bütün Anadolu'da olduğu gibi ilimizde de rastlamak mümkündür. Arı Sokması
Arının ısırdığı yere demir basılır.

Sarılık
Sarılığa yakalanan hastanın ustura ile damak, el ve ayak tırnaklarının dipleri kesilir. Bu işleme sarılık kesme denir.

Çıban
Çıbanların olgunlaşıp boşalmaları için üzerine damar otu denilen geniş yapraklı bir ot sarılır.

Üşütme
Nezle, grip gibi durumlarda bir bardak süte bir parmak bal karıştırılıp hastaya içirilir.

Baş Ağrısı
Başa patates sarılır, ayrıca mısır hamuru ayranla karıştırılarak bir çömberle başın ön kısmına bağlanır.

Mide Hastalığı
Yörenin ünlü kestane balı yedirilir.

Karında Kurt
Çocukların ağzından sular akar, çelimsiz olurlar. Şeftali yaprağı ve ham meyvası kaynatılır, hasta iki üç sabah aç karına içer. Kurtçuklar dökülür.

Yanık
Özellikle yoğurt sürülür.

Yayınlanma Tarihi : 29 Temmuz 2009