Son Güncelleme: 29 Nisan 2025 14:18:05

Trabzon'un Görele ilçesinde (bugün Giresun iline bağlı), 1911 yılında doğdu. 1920-1925 yılları arasında savaş nedeni ile farklı şehirlerde yaşadılar, 1925'de babası Trabzon milletvekili oldu ve ailece Trabzon'a geri döndüler. Trabzon Lisesi'ne kaydoldu. 1927 yılında Zeki Kocamemi Trabzon Lisesi'ne resim öğretmeni olarak atandı. 1929 yılında, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi, Resim Bölümü'ne girdi. Nazmi Güran ve İbrahim Çallı'nın öğrencisi oldu.

1931 yılında, diplomasını almadan Paris'e gitti. Gauguin ve Ei Greco gibi beğendiği ustaların resimlerini kopya etti. Van Gogh, Gauguin, Cezanne onu mesleğine bağlayan ustalar oldu. 1932 yılında, Paris'te bir ay kadar Andre Lhote Atölyesi'nde çalıştı, Ernestine Letoni ile tanıştı. 1933 yılında, Londra'ya gitti. 1934 yılında, Yeni Adam'da ressam olarak çalışmaya başladı.

Akademi Diploma yarışmasında "Yol inşaatı" konulu resmi ile üçüncü oldu. 27 Aralık 1934 tarihinde 30 resim ile D Grubu Sergisi'ne katıldı. 1 Ocak 1935 tarihinde, ilk kişisel sergisi Bükreş'te Hasefler Galeri'sinde Ernestine Letoni tarafından açıldı. 1936 yılında "Eren" adını verdiği Ernestine Letoni ile evlendi. Tekel Genel Müdürlüğü'nde işe girdi. Sipahi Ocağı sigarasının kapağındaki "Koşan Mızraklı Atlar" figürünü tasarladı. Aynı yıl, Güzel Sanatlar Akademisi'nin diploma yarışmasında "Hamam" adlı çalışması ile birinci oldu.

Sovyetler Birliği'ne götürülen Türk Resim ve Heykel Sergisi'ne üç resim ile katıldı. 1937 yılında, akademi de Leopold Levy'in asistanı oldu. Nazmi Ziya Güran üzerine bir inceleme kitabı hazırlığına girişti. 1 Kasım 1938 tarihinde çıkan "Ses" dergisi yazarları arasında yer aldı. 31 Ekim 1939 tarihinde Birinci Devlet Resim ve Heykel Sergisinde "Figür" adlı yapıtı ile üçüncülüğü Arif Kaptan ile paylaştı. 1939 yılında, ileride babasını ve annesini ölümsüzlüğe götürecek çalışmalar yapacak olan oğlu Mehmet Hamdi Eyüboğlu dünyaya geldi.

1941 yılında askerlik görevini tamamladı. İlk şiir kitabı "Yaradana Mektuplar" yayınlandı. 31 Ekim 1942 tarihinde, açılan Dördüncü Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde ikincilik ödülünü kazandı. 1943 yılında, Ortaköy Lido Yüzme Havuzu için ilk duvar resimlerini gerçekleştirdi. 1945-1947 yılları arasında "Mari'nin Portresi", "Alis I" , "Alis II" gibi önemli portre dizisini oluşturdu. 1947 yılında, genç sanatçılardan oluşan "1O'lar Grubu"nun kurulmasına öncülük etti. 1948 Ağustos ayında ikinci şiir kitabı "Karadut" yayımlandı.

1950 yılında, Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nde 150 resimden oluşan "Retrospektif" sergisi düzenledi. Paris'te, İnsan Müzesi'nden çok etkilenerek "Güzel yararlı olmalıdır" düşüncesinden hareketle "Yazmacılık" geleneğine yeni bir yorum getirdi. 1950 yılında, Kariye Camii düzenlemesini yaptı. 1951 yılında, "Küçük Sahne'yi süsledi. 1951 yılına kadar boya ile mozaik dokusunda resimler yaptı. 21 Mart 1951 tarihinde, ilk "Yazma Sergisi"ni açtı. 1953 yılında yazmaları ve özgün baskıları Philadelphia Print Club'da sergilendi. 14 Eylül'de Times dergisi iki renkli sayfa ayırdı. 1954 yılında Bedri Rahmi "Türk Tepsisi" adlı motifi ile Steuben Glass adlı bir firmanın tertiplediği yarışmada ödül kazandı ve motif kristale oyularak teşhir edildi.

1954-1957 yılları arasında önemli panolar gerçekleştirdi. 1956 yılında, Sao Paulo Bienali'nde onur ödülü aldı. Aynı yıl "Canım Anadolu" adlı kitabı yayınlandı. Bedri Rahmi 1957 yılında Tokyo özgün baskı Bienaline katıldı ve "Üçü birden" adlı kitabını yayınladı. Ve aynı yıl içinde "Dokuma, Kilim, Yazma ve Nakış gibi Halk El Sanatları'ndaki motifleri özgün bir stil ile kaynaştırarak, mozaik çalışmalarına yöneldi.

1958 yılında Uluslararası Brüksel Sergisi'ndeki Türk pavyonuna yaptığı 227 metrekarelik çalışmasıyla altın madalya aldı. 1959 yılında, Paris'te Nato merkezine 50 metrekarelik bir pano hazırladı.

1961 University of California at Berkley'de iki yıl misafir profesörlük yaptı. 1961 Ağustos'unda Unicef çocuklar yararına "Eşeğin Üzerinde Çocuklarını Taşıyan Anadolu Köylü Kadın" motifi Amerika'da kartpostal olarak basıldı. 1962 Aralık ayında New York Modern Art Müzesi "Zincir" resmini satın aldı. 1963-1964 yıllarında İstanbul'a çeşitli panolar kazandırdı. Son panosu Etap Oteli girişindeki "GÜvercinler"dir. 1970 yılında, yeniden toplumsal içeriği ağır basan resimler yaptı. 1972 yılında, 33'üncü Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde birincilik ödülü aldı. 21 Eylül 1975 tarihinde yaşama veda etti.

Yayınlanma Tarihi : 19 Ocak 2010

Kemençe Tarihi

Kemençe, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin bir sazı olup bu bölgede yaşayan insanlar, Lozan Antlaşması gereği Yunanistan'a göç eden mübadiller ve Dünya'nın her tarafındaki Doğu Karadeniz kökenli insanlar tarafından kullanılmaktadır. Bu çalgı Karadeniz'in en tipik özelliklerinden biridir. "Kemençe" sözcüğünün "Kemen"in bir türevi olduğu ya da küçültme eki almış bir şekli olduğunu söyleyebiliriz.

Çalgının gövdesi dut, ceviz, erik, akçaağaç, limon, sarmaşık ve pelesenkten oyularak yapılır. En iyi enstrümanlar ardıç ve duttan yayı ise gül, abanoz, şimşir ya da tik ağacından yapılır. Yay, kemençenin boyu kadardır, yaya at kuyruğu takılır, genellikle genç ve bakımlı atların kuyrukları daha dayanıklı olduğu için tercih edilir.

İki çeşit kemençe vardır; biri Türk sanat müziğindeki çalgıdır, ki (fasıl kemençesi) öbürü ise Karadeniz'in doğusunda bulunan bir yaylı halk enstrümanıdır (Karadeniz Kemençesi). Bu iki çalgı da yaylı ve üç tellidir. Bu tellerin en incesi çeliktir ve zil adını alır. Zil burada "en ince" anlamda kullanılmıştır; aynen "zil zurna" da olduğu gibi. Orta tel bağırsaktır ve "sağır" adını alır, en kalını yine bağırsaktır ve "bon"dur, genellikle açık tel olarak çalınır.

Kemençenin bir çok değişik akort şekli olsa da, genellikle üç teli birbirine dörtlü aralıklar ile çekilir. Akort şekilleri genellikle Sol, Do, Fa'dan Mi, La Re'ye kadar değişir. Kemençenin bunca değişik akortuna rastlanmasının nedeni olarak ses genişliği gösterilebilir. Kemençe'nin çabuk ve aralıksız (moto perputo) çalma tarzının horon dansı ile büyük bir bağlantısı bulunsa da enstrüman solo olarak da aynı biçimde icra edilir. Buğulu neyi andıran içli bir sesi vardır.

Trabzon'da Vakfıkebir, Akçaabat, Tonya, Maçka ve Sürmene'de kemençe yapımcıları bulunmmakta ve bu mesleği hiçbir eğitim almadan sürdürmektedirler. Her ilçede yapılan kemençenin yapısı bölgeye göre farklılıklar göstermektedir. Trabzon merkezde kemençe yapım konusunda son yıllarda ciddi bir çalışma yapılmadığı ve kemençe yapımının eskiye oranla kaybolduğu görülmüştür. Genellikle ilçelerde teknik araçlardan yararlanmadan keser ve testere ile çalışan ustaların kemençe yapımı ağırlık kazanmıştır.

Karadenizli kemençe ustaları; Halil Kodalak, Rize'li Sadık, Hüseyin Dilaver, Durkaya Kemal, Hasan Sözeri en bilinenleri arasındadır. Dünyanın neresinde olursa olsun kültüründen vazgeçmeyen Karadeniz insanı kemençesinden vazgeçmemiş ve onu bugünlere taşımıştır. Horon kurulduğunda akla ilk gelen eşlik sazı kemençedir. Türk milletinin, Karadeniz Bölgesi'nde özellikle yaylalara çıkarak sesi ile elele verip saatlerce horon teptiği birlik ve beraberliğin simgesi haline gelmiştir.

Kaynak: www.habule.com / www.karalahana.com

Yayınlanma Tarihi : 17 Ocak 2010

Hamsi Kuşu

Malzemeler (4-5 Kişilik)
Yarım kilo ayıklanmış kılçığı alınmış hamsi, 4 adet kuru soğan, 500 gr. kaşar peyniri, 250 gr. mantar, 100 gr. kuş üzümü, tuz, karabiber, pul biber, maydonoz.

İç Hazırlanışı
Soğan ve mantar pembeleşene kadar kavrulur. Soğutmaya bırakılır. Daha sonra küp biçimde doğranan kaşar ile maydonoz karışıma eklenip iç hazırlanımı tamamlanır.

Ayıklanmış hamsilerden altı adet avuç içine oval biçimde yerleştirilir. İçine iç karışımdan birer çorba kaşığı ilave edilir ve yumurta şekli verilip kapatılır. Daha sonra galete unu ve yumurta sarısına buğulanarak fritözde bol yağ ile kızartılıp servise sunulur.

Ankara'da Bulunan Trabzonlu Restaurantlar

Yayınlanma Tarihi : 17 Ocak 2010

Her Yönüyle Trabzon Etkinlikleri-3
21-24 Şubat 2009
Atatürk Kültür Merkezi Ankara

Vakfımız ve Derneğimizin bu yıl 4.sünü gerçekleştireceği Her Yönüyle Trabzon Etkinlikleri 20-23 Şubat 2010 tarihlerinde Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde yapılacaktır.

İlk yıldan itibaren Devlet Bakanımız Sayın Faruk Nafız ÖZAK'ın öncülüğünde, Trabzon Valiliği, Trabzon Belediyesi, KTÜ Rektörlüğü, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası, Trabzon Ticaret Borsası, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği, Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Birliği, Trabzon İlçe Kaymakamlıkları, Trabzon İlçe ve Belde Belediye Başkanlıkları, Trabzon Basın Kuruluşları, Trabzon Sivil Toplum Örgütleri'nin destekleriyle yöremizi en iyi şekilde tanıtmaya çalıştık.

Sizlerinde destekleriyle bu yıl daha da görkemli bir etkinlikte birlikte olmayı hedefliyoruz.

Her Yönüyle Trabzon Etkinlikleri-3
21-24 Şubat 2009 Fotoğraf: Nurgül GÜNAYDIN

Yayınlanma Tarihi : 15 Ocak 2010

1951 yılında Sürmene-Trabzon'da doğmuştur. Evli ve üç çocuğu vardır. 35 yıldan bu yana fotoğrafla amatör olarak uğraşmakta olup; çok sayıda saydam gösterileri yapmış, karma ve kişisel sergiler açmıştır. Fotoğraf alanında ödülleri vardır. Seçici kurul üyelikleri yapmıştır. Fotoğraf çalışmalarını genellikle doğa ve insan üzerinde yoğunlaştırmıştır.

Fotoğraf derneklerinin örgütlenmesi konusunda deneyim sahibi olan Sarıkoç, uzun zamandır dernekçilik yapmaktadır. FOTOĞRAF SANATI KURUMU'nun kurucu başkanı olup memurluktan emekli olduktan sonra kendine ait "FOTOĞRAF PAZARI" adlı işyerinde çalışmaktadır. Al Gözüm Seyreyle "KARADENİZ'DEN" isimli bir de albümü vardır.

Yayınlanma Tarihi : 13 Ocak 2010