KARADENİZ GAZETESİ
Gündem
14 Eylül 2013 Cumartesi

Trabzon, ilklere imza atan bir ilimiz. Trabzon gibi Türkiye'mizde ilklere imza atan başka bir şehrimiz yok.

Yok diyorum, var mı? Türkiye'mizde cumhurbaşkanı, TBMM başkanı, başbakan, genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları çıkaran bir ilimiz.

Var mı? Anadolu'muzda futbolda ihtilal yapan bir futbol takımı. Var, evet var: TRABZONSPOR. Evet; gelelim asıl konumuza... İlklere imza atan başkaları da var: Ankara Trabzon Kültür ve Yardımlaşma Derneği ve Trabzon Vakfı.

Trabzon Kültür Derneği 37 yıldır, Trabzon Vakfı ise 27 yıldır Ankara'da Trabzonlulara hizmet vermektedir. Bu örnek kuruluşlarımız Ankara'da bugüne değin siyasete bulaşmamıştır. Ve her zaman ilklere imza atarak sükse yapmışlardır.

Ankara Trabzon Kültür Derneği'nin yıllardır başkanlığını yapmakta olan Selahattin Alioğlu ve Trabzon Vakfı'na başkan olarak renk katan Bilgin Aygül... Kendilerini başkentte dernek ve vakfa adamış olan bu değerli hemşehrilerimiz de Türkiye'de ilklere imza atmışlardı. Trabzon Vakfı Başkanı değerli iş adamı Bilgin Aygül 2007 yılında başkentte Trabzon Günleri'ni yapmaya karar verdi. Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde başarıyla gerçekleşen organizasyon büyük sükse yaptı. Her yıl Şubat ayında yapılan "Her Yönüyle Trabzon Etkinlikleri"nin hemen ardından Trabzon'un düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü olan 24 Şubat tarihinde ise geleneksel 'Trabzon Balosu' gerçekleştirildi. 24 Şubat Gecesi Ankara'da devamlı olarak kutlanıyordu, şimdi Trabzon Günleri ile birlikte kutlanmaya devam ediyor.

Trabzon Günleri'ni bir ilk olarak gerçekleştiren Ankara Trabzon Kültür Derneği ve Trabzon Vakfı burada da bir ilke imza attılar. Ne oldu? Yurdumuzdaki değerlerimiz Ankara'da tanıtım günleri yapmaya başladılar. Böylesi önemli organizasyonlara öncülük eden, bu fikri ortaya çıkaran Trabzon Vakfı Başkanı Sayın Bilgin Aygül'e Trabzonlular, Trabzonlu belediyeler, kuruluşlar... Sen bize bir ilki gerçekleştirdin, bütün Türkiye senin gerçekleştirdiğin Trabzon Günleri'nden sonra il günleri yapmaya başladı. Trabzon'a bir ilki yaşattın, sana bir teşekkür edelim dediler mi?

Ankara Trabzon Kültür Derneği ve Trabzon Vakfı yeni sezonu 1 Ekim tarihinde açıyor. 25 Ekim'de Trabzon Ticaret Odası ve Kahramanmaraş Ticaret Odası ile Trabzon Vakfı'nın ortaklaşa organizasyonu ile 'kardeş şehir' Kahramanmaraş Trabzon'da ağırlanacak. Trabzon'da iki kardeş şehir arasındaki iş ilişkilerini konu alan bir panel gerçekleştirilecek. 25 Ekim'de Kahramanmaraş'tan 25-30 kişilik bir grup sanayici ve iş adamı, eşleri ile birlikte Trabzon'a gelecekler. Kahramanmaraşlı işadamlarının iki gün Trabzon'da kalacakları bu organizasyonun ilk gününde Kahramanmaraş ve Trabzon arasında yatırım-ticaret iş birliği konulu bir panel düzenlenecek. İkinci gün ise Kahramanmaraşlı iş adamları Trabzon'un turistik beldelerine gezi yapacaklar.

Ankara Trabzon Kültür Derneği ve Trabzon Vakfı yeni sezona girerken emeklerini, hizmetlerini büyük bir katkı ile sürdüren Trabzon Vakfı Müdiresi Yeliz Öztürk hanımefendi ve vakfın genel sekreteri bel kemiği Hayrettin İmamoğlu da büyük bir enerji ile yeni sezona yine büyük katkılarda bulunacaklardır. Bu satırların yazarı Ankara'da hemşehrilerine hizmet eden kuruluşlara ve kişilere takdir ve teşekkürlerini sunuyor.

"İŞ ADAMI GETİRECEĞİZ!"

Ankara'daki Trabzon Vakfı Başkanı Bilgin Aygül ve arkadaşları Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Belediye Başkanı Gümrükçüoğlu ile TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu'nu ziyaret için Trabzon'a geldi.

Aygül ve arkadaşları Vali Celil Öz'e 'Hoş geldin' derken, Başkan Gümrükçüoğlu'na ise 2014 yılı Şubat ayında yapılacak olan etkinliklerle ilgili bilgi aktardılar.

Aygül, TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu ile de Maraşlı iş adamlarının Trabzon'a yapacağı ziyaretle ilgili fikir alışverişinde bulundu. Bilgin Aygül'le hem bu temaslarını hem de Trabzon gündemi ve Ayasofya müzesinin camiye dönüştürülmesini konuştuk:

TAKA: Sayın Aygül, 'Her Yönüyle Trabzon' etkinliklerini tescil ettirdiniz, neden?

BİLGİN AYGÜL: Biliyorsunuz sekiz yıl önce ilk kez kentimizin bütün boyutlarıyla tanıtıldığı, paylaşıldığı bir etkinlik düzenledik. Bu etkinlik konsept olarak bir ilkti ve bizim projemizdi. Bu projemize Türk Patent Enstitüsü'ne başvurarak marka tescili aldık. Amacın değişmesini istemediğimiz için tescillettik. Birçok konuda olduğu gibi bu proje de ülkemizde, yöremiz ve insanımızın bir ilkiydi. Bizden sonra bütün iller bu konsepte uygun tanıtımlar yapmaya başladılar ve yapmaya da devam ediyorlar.

TAKA: 2014'ün Şubat ayında etkinlikleri yapacaksınız, Trabzon ziyaretiniz bunun için mi?

BİLGİN AYGÜL: Evet, 20-23 Şubat 2014 tarihleri arasında yine Ankara'da AKM'de bu etkinlikleri yapacağız. Geçen yılki coşku, tahminlerimizin iki misli ziyaretçi gelmesi ara vermemize engel oluyor. Ziyaretlerimiz öncelikle Sayın Valimiz, Abdil Celil Öz'e "Hoşgeldiniz" demek ve başta Belediye Başkanımız, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız, Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanımız ve Trabzon'un diğer aktörleriyle projelerimizi paylaşmak amaçlı.

TAKA: Sayın Başkan, Karadeniz'de son iki yılda birçok film çekildi. Hepsi içerik olarak mükemmel. Bu filmleri etkinliğe taşıyacak mısınız?

BİLGİN AYGÜL: Kesinlikle! İmkanlar ölçüsünde bütün bu yeni filmleri göstermeyi, yapımcı ve yönetmenleriyle söyleşiler yapmayı düşünüyoruz. Sporda ve Güzel Sanatlar'da olduğu gibi film yönetmenleri arasında da yöremiz insanının öne çıktığını görüyoruz, bu çok gurur verici. Trabzon tarihi, kültürü, doğası, mimarisi ile doğal bir film platosu, yöremizde çekilen filmlerin artması çok önemli. İnsanların görsel algısı çok yüksek, dolayısıyla bu filmler Trabzon'da turizm hareketliliğini de çok artıracaktır ama kent olarak buna hazır olmalıyız, alt yapımızı güçlendirmeliyiz. Yatak kapasitemizi artırmalı, ulaşım konusunda sorunlarımızı gidermeliyiz, müzelerimizin sayısını artırmalıyız. Yöremiz insanını bu konuda eğitmeliyiz. Genelde kentimize gelen turistler, geceleme yapmıyor. Bir turistin kentte bir gece geçirmesi, uluslararası değerlendirmelere göre kent esnafına 100 dolar civarında gelir sağlıyor.

Kruvaziyer turizmi konusunda da başlatılan çalışmalar profesyonel bir şekilde devam etmeli aynı zamanda uluslararası sportif yarışmaların, kongrelerin kentimize kazandırılması için çalışmalara yoğun bir biçimde başlamalıyız. Trabzon Olimpiyatları'ndan kalan altyapı iyi bir şekilde çalıştırılırsa, yapılan oteller kongrelere uygun olabilirse bölgenin sosyal refahı tahmin edemeyeceğimiz ölçüde artar.

TAKA: Trabzon ve Kahramanmaraş arasında köprü kuruyorsunuz. Kahramanmaraş konseriyle kökleşen bir birliktelik var. Bu birliktelik Trabzon'da da sürecek, anlatır mısınız?

BİLGİN AYGÜL: Kardeş şehir Kahramanmaraş' ta geçen yıl bir konser verdik ve etkinliklerimizde onlarla birlikte olduk. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte 25 Ekim 2013'te her iki ilin yatırım, ticaret işbirliği potansiyelinin tartışılacağı bir panel düzenliyoruz. Kahramanmaraş'tan 25-30 işadamı eşleriyle birlikte gelecek. İkinci günde yöremizi ve tesislerimizi gezdireceğiz. Bu bir tanışma ve paylaşma gezisi olacak.

Biliyorsunuz Kahramanmaraş çok önemli bir sanayi kenti, yöremiz işadamı da özellikle Kuzey ve Doğu ülkelerinde çok başarılı işler yapıyor. Amacımız illerimiz arasında işbirliğini başlatmak.

TAKA: Trabzon ile dertlenen bir insansınız. Bakanların ve Bürokratların da katkısı ile Trabzon'un kültür değerleri yeşerdi. Trabzon, kültürü ile anılan bir kent. Ayasofya Müzesi'nin camiye dönüştürülmesini dert edindiniz, neden?

BİLGİN AYGÜL: Biz bir müze daha kazandırmaya çalışırken, oldu bitti ile bir müzeden olmak istemiyoruz. Trabzon çok renkli, çok sesli başkent kültürü yaşamış bir kent. Evrensel değerlerimizi, kent kimliğimizi korumak çok önemli. Kentimizin sembollerinden biri olan Ayasofya Müzesi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa, ülkemizin imzaladığı Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'ne ve Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesine, Avrupa Mimarı Mirasının Korunması Sözleşmesi'ne aykırıdır.

Restorasyonu gerçekleştiren David Winfield ile hasta yatağında yaptığımız yazışmada kendisi üzüntülerini belirtirken; insanımızın hoşgörüsüne güvendiğini söyleyerek 1957'de müze kararı alındıktan sonra, restorasyon devam ederken, 1959'da cami cemaati için karşıda yeni bir caminin yapımına başlandığını mahalle ve kent insanının kendileriyle çok ilgilendiklerini ve gelinen noktaya anlam veremediğini belirtiyor.

TAKA: Yapılaşmayı da eleştiriyorsunuz ama kentler bir şekilde gelişmek durumunda, Trabzon'da gelişiyor?

BİLGİN AYGÜL: Bence bu gelişme çok olumsuz. Kent kimliğini hızla kaybediyor ve ranta yenik düşüyor. Demokrasiyi dışımızda bir leke olarak görüp sahip çıkıyoruz ama içine girip en küçük bir eleştiride hemen tavır değiştiriyoruz. İmar planları yapılırken, değiştirilirken halka soruluyor mu? Bu kent hepimizin. Biz burayla var olduk ve bir gün mutlaka buraya döneceğiz.

Trabzon'da ben aynı binaların iki üç kez yıkılıp yapıldığına şahit oldum. Tanjant ve Karadeniz otobanıyla kentin kimliği yok oldu. Kent bu kadar göç verdi ve dışarıdan göç aldı. Allah aşkına olumlu şeyler neler? Trabzon'un sosyal yaşamında, ekonomik yaşamında ne değişti. Olumlu mu olumsuz mu birlikte bakalım.

Plansız bir gelişme şahsen benim içimi sızlatıyor. Oldu bittilerle, el yordamıyla bu kent bize ne kadar daha sabredecek. Dünya'da güzel kentlerin hepsi tarihi ve kültürel değerleriyle öndedir.

TAKA: Trabzon Vakfı cami olayına ideolojik bakmıyor mu diyorsunuz?

BİLGİN AYGÜL: Kesinlikle ideolojik bakmıyoruz. İhtiyaç olan yerde bize arsayı sağlasınlar, kentin dokusuna uygun, Trabzonlu bir mimarın çizdiği camiyi biz yapmayı taahhüt ediyoruz. Ayasofya'nın müze olarak kalması için mücadele eden tüm arkadaşlarımızın ortak görüşü bu.

TAKA: Bilgin Bey, sizi siyasete yakıştıranlar da var, teklif gelirse girer misiniz?

BİLGİN AYGÜL: Düşünmüyorum. Ben Trabzon aşığıyım. Özellikle 37 yıldır içinde bulunduğum Trabzon ile ilgili yapılanmalarda ve Trabzonspor'da hepimizin farklı siyasi kimlikleri olmasına rağmen, siyaseti karıştırmamayı ilke ediniyoruz. Zira siyaset bulaşırsa büyü de bozulur. Tabi ki politika yaşamın her boyutunda yapılır ancak çok hassas bir dengedir. İnançlarınızla ters de düşebilirsiniz.

Dünya'da demokrasi yalnız halkın egemenliği değil, güçlerin ayrılığı ve en önemlisi çoğulcu yapıların, sivil toplum örgütlerinin güçlü olmasıdır. Biz de sivil toplum örgütleri olarak kentimizin kimliğine sahip çıkmaya çalışıyoruz.

TAKA: Trabzonspor'da iki dönem yöneticilik yaptınız, bir değerlendirme alabilir miyiz?

BİLGİN AYGÜL: Trabzon ve Trabzonspor bizim kimliğimiz. Trabzonspor'un bu kadar siyasete bulaştırılmasını doğru bulmuyorum. Trabzonspor tüm partilere eşit mesafede ve partilerin üstünde olmalı.

TAKA: Sayın Başkan, son sorum. Sürekli Ortadoğu'da fuar açan bir insansınız, dünyayı biliyorsunuz, siyaset bilimi okudunuz, dünya nereye gidiyor? Türkiye nereye gidiyor?

BİLGİN AYGÜL: Bu soruyu isterseniz başka bir zaman paylaşalım ama coğrafyamıza acil barış diliyorum.

TAKA: Başkanım sakallar... Sanatçı ruhunuz mu kabardı?

BİLGİN AYGÜL: Sakalı gençliğimden beri sevmişimdir ancak pek şansım olmadı sakalımı uzatmaya. Ağustos tatili iyi bir fırsattı onu değerlendirdim.

Sunay Akın'ın "Her Yönüyle Trabzon Etkinlikleri -7" kapsamında gerçekleştirdiği "Söz Gösterisi" büyük beğeniyle izlendi. Akın, gösteri öncesinde merak edilen soruları yanıtladı:
- Her yıl katılıyorsunuz bu etkinliğe. Sizinle aynı dili konuşan Trabzonlu hemşehrilerinizle birlikte olmak sizin için nasıl bir duygu?
- Ben doğduğum kent Trabzon'a gittiğimde göremediğim güzellikleri duyarlılığı burada buluyorum. Çünkü Trabzon benim 1960'lı yıllarda hayatımın ilk 10 yılını yaşadığım kent değil. Hatıralarım kalmadı orada çünkü hatıralarımı yıktılar. Her şey değişti. Bu yüzden buraya geldiğimde, sanki eski aile fotoğraf albümünü karıştırıyor gibi hissediyorum kendimi. Biraz gurbette olmanın getirdiği bir duyarlılık var bu buluşmada. Çünkü burası Ankara ve insanlar gurbette Trabzondan uzak. Dolayısıyla hatıralarındaki, yani o yaşamış olduğu o güzel doğasıyla, mimarisiyle eski Trabzon'u birazcık yaşatıyorlar kurguluyorlar aslında. Ben yaşamak istediğim, görmek istediğim Trabzon'u burada buluyorum. Trabzon'a gittiğimde hayal kırıklığına uğruyorum, güzelliğini yaşayamıyorum maalesef.

KARADENİZ İNSANI GÜLÜMSEYEN DÜŞÜNCEDİR
- Hafızanızı her daim taze tutmak için uyguladığınız özel bir formülünüz var mı?
- Hayır. Trabzonluyum ya daha ne olsun! Trabzonlu insanlar gerçekten çok zeki insanlar. Çok çok yaratıcıdır Trabzon insanı. Daha doğrusu Karadeniz insanının yaratıcılığının, Anadolu arenasında daha bir farklılığı var. Daha ironiktir, gülümseyen düşüncedir, daha özgündür. Farklılığı vardır Karadeniz duyarlılığının. Buna borçluyum ben de bütün yazdıklarımı.

OCAĞIN ALTINI DEVAMLI AÇIK TUTUYORUM
- Kendinizi daima güncel tutuyor ve her gösterinizde farklı, yeni şeyler anlatıyorsunuz. Bir bakıma sürekli kendinizi formatlıyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz, nelerden besleniyorsunuz?
- Çünkü benim hayatımın en güzel günleri müzelerde, kütüphanelerde geçti. Sürekli olarak müze geziyorum, kütüphanelerde araştırma, çalışma yapıyorum. Devamlı ocağın altını açık tutuyorum. Yani devamlı kendi araştırmalarımı sürdürüyorum. Bu iştahım hiç kaybolmuyor. Ondan kaynaklanıyor. - Sunay Akın'ın herhangi bir etkinliğe katılmadığı bir günü nasıl geçiyor? - Yani, böyle bir şey olamıyor. Çok sorumluluk yüklenince, artık yaşadığınız hayat size ait olmuyor. Bir yandan gösteriler öte yandan, kitaplar, araştırmalar, televizyon programları, keza müzeler, bütün bunları topladığınız zaman geriye pek bir şey kalmıyor. Ama benim özelim ve tüzelim aynı aslında, orada da özelimi yaşıyorum ben. Kitaplarda da gösterilerde de. Ben, öyle iş sahibi, meslek sahibi bir insan değilim. İşe gitmek diye bir şeyim yok. Benim 24 saat özelimdir 24 saat işimdir.

ÇOCUKLARIMIZ KİTAP OKUYARAK KOBAY OLMAKTAN ÇIKARLAR
- Gençlere ve çocuklara çok okumalarını tavsiye ediyorsunuz ancak, bilgisayar ve internet tüm zamanlarını ele geçirmiş durumda. Bu gençlere ne söylemek istersiniz?
- Labirentin ortasına peyniri koyarsınız. Fareyi bırakırsınız fare peynirin kokusunu alır onu bulmak için labirentin koridorlarında yürür. Sonra da fare peyniri bulur ve sevinir. Oysa fare hiçbir şey bulmadı. Peyniri oraya ben koymuşumdur. Ve peynire giden bir tek yol var. İşte internet oyunları ne yazık ki böyle. Tabi bilgi amaçlı interneti kullanmak çok doğru bir şey. Her ne kadar orada bilgi kirliliği varsa da, zamanla bunun giderileceğini düşünüyorum. Niçin kullandığınız çok önemli. Teknolojiye karşı çıkmak da doğru değil. Önemli olan onu doğru kullanmak. Fakat günümüzde çocukların ve gençlerin çoğunlukla doğru kullanmadıklarını görüyoruz. Bu yüzden kobay olmaktan öteye gidemiyorlar ne yazık ki. Eğer anne baba kitap okuyorsa çocuk da kitap okur. Sizi evde karşılıklı kitap okurken görmesi lazım. Başka bir şey yapmanız gerekmiyor.

Trabzon İli ve İlçeleri Eğitim, Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı tarafından düzenlenen 'Hamsi Günü'nde Trabzonlular Başkent Ankara'da bir araya geldi.

Trabzon İli ve İlçeleri Eğitim, Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı ve Trabzon Vakfı Kadın Platformu tarafından düzenlenen ve 15 yıldır devam eden Hamsi Günü Şenlikleri bu yıl da geleneği bozmadı. Birbirinden özel yöresel yemeklerin yer aldığı toplantıda kadın platformu üyeleri gönüllerince eğlendiler.

Her yıl düzenlenen organizasyonun amacından bahseden Trabzon İli ve İlçeleri Eğitim, Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı Başkanı Bilgin Aygül, yöreye hizmet etmek ve Ankara'da yaşayan Trabzonluların bir nebze de olsa hasretini dindirmek amacında olduklarını söyledi. Ankara'da bulunan Trabzonlulara da seslenen Aygül, birçok organizasyon düzenlediklerinin altını çizerek, "Balo, söyleşi gibi etkinlikler düzenliyoruz. Yöremiz insanına hep beraber hizmet etmek istiyoruz. Yöresel kültüre sahip olmadan ulusal kültüre sahip olmak mümkün değildir" dedi.

Trabzonlular olarak her yıl bir araya geldiklerini ifade eden Trabzon Vakfı Kadın Platformu Başkanı Yüksel Aksu, hamsi, hamsi kuşu, kaygana, etli lahana, hamsili pilav, içli tava gibi yöresel yemeklerle yöresel tatları Ankara'ya taşıdıklarını dile getirdi. Yemeklerin dışında yöresel müzikler eşliğinde eğlencelerine devam ettiklerine dikkat çeken Aksu, Ankara'da Trabzon'un kültür elçiliğini yaptıklarını vurguladı. - ANKARA

Ankara Trabzon Vakfı Kadın Platformu, Türk Kadınının Seçme ve Seçilme hakkına kavuşmasının 78. yılını kutladı. Davete katılan Kocaeli Üniversitesi Rektörü Sezer Şener Komsuoğlu Türk kadınını anlatan bir konuşma gerçekleştirdi. Çok sayıda davetlinin katıldığı toplantıda Gazeteci Cihat Yenidoğan da yer aldı.

İSTATİSTİKİ VERİLERLE KADINLAR

Kocaeli Üniversitesi Rektörü Sezer Şener Komsuoğlu, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren Türk kadınının eğitimde, sanatta ve siyasette önemli bir rol oynadığını belirterek kadın olmanın zorluklarına değindi. Kadınların akademik alanda yüzde 36'ya varan istatistiki verilerine işaret eden Komsuoğlu, Türkiye'deki profesörlerin yüzde 28' inin de kadın olduğuna dikkat çekti.

KADINLAR İKTİDARDA YER ALMALI

İspanya Savunma Bakanı Carme Chacon'un 7 aylık hamileyken Afganistan'daki İspanyol Askeri Birliği'ne ziyareti sırasındaki fotoğrafı işaret eden Komsuoğlu, "Ne zaman TBMM'de hamile bir kadın konuşma yapar ve hiç yadırganmaz o zaman kadınlar siyasette önemli bir yere gelir" dedi. Trabzon Vakfı Kadın Platformu Başkanı Yüksel Aksu Türk kadınının layık olduğu yerde bulunmadığı dile getirerek Ulu Önder Atatürk tarafından kendilerine verilen bu hakkın ileri taşınmasını istedi. Kadının kendini ispat etmesini sadece siyasetle sınırlandırmayan Aksu "Tüm alanlarda başarı kovalayan kadınları görmek bize mutluluk verir" diye konuştu. Gazeteci Cihat Yenidoğan ise Trabzon Kültür Yardımlaşma Derneği'nin, platforma dönüştürüldüğünü belirterek bu değişimin büyük bir reform hareketini ortaya çıkardığını vurguladı. Trabzon Vakfı Kadın Platformu'nun kısa bir zaman sonra daha da ses getireceğini söyleyen Yenidoğan, hem basın olarak hem de duyarlı bir vatandaş statüsünde kadınlara gösterdikleri desteğin artarak devam edeceğini kaydetti.

(Güçlü ANADOLU/Oğuzhan BALCI)