Son Güncelleme: 18 Nisan 2025 21:39:33
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI

Vakıf ve Dernek üyemiz emekli Vali Erol Zihni Gürsoy'un oğlu
DR. CÜNEYT GÜRSOY
vefat etmiştir.

Merhumun cenazesi, 11 Mart 2021 Perşembe günü saat 12:30'da, Ankara Karşıyaka Camii'nde kılınacak cenaze namazından sonra Ankara Karşıyaka mezarlığına defnedilecektir.

Trabzon Vakfı ve Derneği adına Merhuma Allah'tan rahmet, acılı ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.

Yayınlanma Tarihi : 9 Mart 2021

VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI

Efsane Başkan
ÖZKAN SÜMER
vefat etmiştir.

Trabzon Vakfı ve Derneği adına Merhuma Allah'tan rahmet, acılı ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.

Özkan Sümer,

Trabzon’un Maçka ilçesinde 20 Kasım 1940’da doğdu.

FUTBOLCU ÖZKAN SÜMER,
Çocuk yaşlarda futbolla tanıştı. Ortaokul eğitimini sürdürürken Trabzon’un köklü kulüplerinden İdmanocağı’nın genç takımında kaleci olarak amatör futbol hayatına başladı. Kaleciliğe, fizik yapısının uygun olmasından dolayı büyükleri teşvik etse de bu mevkide uzun süre oynamadı. Kısa bir süre forvet olarak top koşturdu ama sonrasında savunmaya geçerek futbol hayatının sonuna kadar bu mevkide oynadı.

İdmanocağı Genç Takımının ardından futbol yaşantısına Yolspor’da devam etti. Bu süreçte vatani görevini yapmak üzere bir süre futboldan ayrı kaldı. Askerliğin ardından tekrar Yolspor’da futbol oynadı. Bir sezon sonra yeniden İdmanocağı’na transfer oldu. 1964-1965 sezonunda Trabzon’dan ayrılarak Zonguldak Kömürspor’da futbol oynadı.

Sezon bittiğinde Trabzon’a geri döndü, İdmanocağı’nda forma giyerken 1967 yılında Trabzonspor kuruldu. İdmanocağı’ndan Trabzonspor’a geçen isimlerin başında gelen Özkan Sümer, 3 yıl boyunca formamımızı terletti. Kimi maçlarda takımımızın kaptanlık görevini üstlenen Sümer, 1970-1971 sezonunda kulübümüzden ayrılarak Sebat Gençlik’e transfer oldu. Kırmızı Beyazlı takımda hem futbolcu hem takım kaptanı hem de yardımcı antrenör olarak görev yapan Sümer, bir süre sonra futbol yaşantısını noktaladı.

ANTRENÖR ÖZKAN SÜMER,
Futbolculuğun ardından Amatör Futbol Antrenörlüğü belgesi alan Özkan Sümer, kariyerinde yeni bir sayfa açarak Trabzon Fahri Bölge Antrenörü olarak göreve başladı. Türk Futbol Tarihine “Altyapı” kavramının oluşmasını sağlayan isimlerin başında gelen Özkan Sümer, Yolspor Başkanı Osman Saka ile birlikte 1971-1972 sezonunda Türkiye’de Gençler Ligi’ni başlattı. Yolspor, Gençlerbirliği, Yalıspor ve daha birçok kulübün genç takım kurmasına vesile olan Özkan Sümer, ardından Trabzon’da Amatör Lig’in kurulmasını sağladı.

1972-1973 sezonunun 23’üncü haftasında Teknik Direktörümüz Mustafa Ertan görevden ayrılınca yerine genç takımımızı çalıştıran Ahmet Suat Özyazıcı Teknik Direktörlük görevine, Özyazıcı’dan boşalan Genç Takım antrenörlüğü koltuğuna ise Özkan Sümer getirildi. Sümer’in gelişiyle birlikte 1970 yılında kurulun genç takımımız “altyapı” olgusuna dönüştü. Göreve geldiği ilk günden itibaren planlama ve çalışmalarıyla birlikte genç takımın yanı sıra minik yaşlarda oyuncular için turnuvalar düzenleyen Sümer, işlerin genişlemesiyle birlikte altyapı yönetiminin kurulmasını talep etti.

Kurucu Üyemiz Nizamettin Algan ve Eski Divan Başkanımız Ali Özbak’ın çalışmalarıyla birlikte “Altyapı Komite Yönetimi” kuruldu ve kurulan yönetim futbol altyapısı ile birlikte boks, güreş, yüzme gibi 8 branşı yönetti. Sümer 1981 yılına kadar bu görevini kesintisiz sürdürdü.

1973-1974 ve 1974-1975 sezonlarında alt yapının yanı sıra Ahmet Suat Özyazıcı’nın yardımcılığını da yapan Özkan Sümer 1978-1979 sezonu öncesi Özyazıcı’nın görevden ayrılmasıyla birlikte Teknik Direktörümüz oldu. Dört milli oyuncusunu yeni sezon öncesinde satan takımımız için “Artık şampiyonluğa oynayamaz, lige tutunsunlar yeter” yorumları yapılırken, Özkan Sümer takımıyla birlikte Uludağ ve Kızılcahamam’da tam 53 gün süren ağır ve yorucu bir kamp dönemi geçirdi. Sezon öncesi İstanbul’da Galatasaray ile yapılan hazırlık karşılaşmasını 4-1 kazanan takımımıza bir gün sonra gazeteler övgü dolu manşetler atmaya başladı. Sadece iki oyuncu transfer edilen sezonda diğer eksik bölgeler altyapıdan çıkan oyuncularla doldurulmuştu. Özkan Sümer ilk sezonuna fırtına gibi giriş yaparak devrenin ilk yarısını (15 maç) namağlup ve sadece bir gol yiyerek tamamladı.

Sezonun son maçında Ordu’da Orduspor ile karşılaşan takımımız, Sümer’in “Hayatımın en uzun doksan dakikası” diyeceği karşılaşmada rakibiyle 0-0 berabere kalarak Trabzonsporumuzu üçüncü kez şampiyon yapan Teknik Direktör olarak adını tarihe yazdırdı.

Şampiyonluk kupasının ardından Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı da müzemize getiren Özkan Sümer, 1979-1980 sezonu öncesi flaş bir kararla görevi bıraktı. 1980-1981 sezonunda tekrar Teknik Direktörümüz olarak görev alan Sümer, Türk futboluna bir yeniliğin daha önünü açarak “Şok Pres” kavramını literatüre kazandırdı. Bu sistemle rakiplerine nefes aldırmayan ve baskın bir futbol oynayan takımımız ilk yarıda toplanacak 30 puanın 25’ini alarak harika bir performans gösterdi. Sadece bir transferin yapıldığı sezonda Özkan Sümer, takımımızın beşinci, kendisinin ise ikinci şampiyonluğunu yaşadı.

Aynı sezon takımımızı çalıştırırken A Milli takım teknik direktörlüğünün de başına getirilen Özkan Sümer ligde fırtınalar estiren Trabzonsporumuz’dan fazla oyuncu aldığı için çok sert eleştirilere maruz kaldı. Eleştirilerin dozu artınca, Sümer, Türkiye-Galler maçının ardından istifasını vererek 2 maç antrenör olarak görev yaptığı A Milli Takımdan ayrıldı.

1980-1981 sezonundan sonra kulübümüzden ayrılan Sümer kesintisiz olarak 8 yıldır devam ettiği altyapı sorumluluğu görevini de bıraktı. Milliyet Gazetesi’nde spor yazarı olarak fikirlerini kamuoyuna aktaran Sümer, bir süre sonra Galatasaray’dan teklif aldı. Altyapı sorumlusu olarak görevlendirilen Sümer, 1981-1982 sezonunda ise Galatasaray Teknik Direktörü olarak göreve başladı. Galatasaray’da Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kazanan Sümer, 1982-1983 sezonun bitimine iki hafta kalan görevinden istifa ederek Trabzonsporumuzun altyapı koordinatörlüğü görevine geri döndü.

1983-1984 sezon sonunda Trabzonsporumuzun Teknik Direktörü Ahmet Suat Özyazıcı’nın görevden ayrılmasıyla yeni sezona Özkan Sümer ile devam edilme kararı alındı. Hem A Takım Teknik Direktörü hem de altyapı sorumlusu olarak görevini sürdüren Sümer, Ligin 27. haftasında her iki görevinden de ayrıldı.

Yeniden gazete sütunlarına dönerek 1989-1990 yılları arasında Hürriyet Gazetesi’nde futbol yorumculuğu yapan Sümer 1990-1991 sezonunda ise dördüncü kez Trabzonsporumuzun Teknik Direktörü olarak göreve geldi. Bordo Mavililerin unutulmaz Barcelona zaferinde kulübede antrenör olarak görev yapan Sümer, sezon sonunda görevden ayrıldı. 1994 yılında tekrar altyapı sorumlusu olarak Trabzonsporumuza geri dönen Sümer, 1997-1998 sezonunun 10. ve 24. haftaları arasında ise takımımızın Teknik Direktörlük görevini üstlendi. Bu görevin ardından altyapı çalışmalarına devam eden Sümer 1999-2000 sezonunda Trabzonsporumuzun altyapısındaki görevini de noktaladı.

BAŞKAN ÖZKAN SÜMER!,
Futbolun her noktasında yer alan Özkan Sümer, saha kenarındaki görevini sonlandırarak hayatında yeni bir perde daha açtı. 1996 ve 1997 yıllarında iki dönem TFF Başkanvekilliği yapan Sümer, 31 Aralık 2000 tarihinde yapılan Trabzonsporumuzun Olağan Genel Kurulu’nda başkanlığa seçildi. Sümer, kulübümüzde hem futbolcu hem antrenör hem de başkanlık görevlerini yapan ilk ve tek isim olarak tarihe geçti.

31 Aralık 2000-15 Aralık 2002 tarihleri arasında başkanlık görevini yürüten Özkan Sümer, Aralık 2002’de yapılan Olağan Genel Kurul’umuzda yeniden başkanlığa seçildi. 8 aylık başkanlığının ardından bu görevinden istifa etti.

AKİL ADAM ÖZKAN SÜMER!,
Trabzonsporumuz, Galatasaray ve Milli takım dışında Denizlispor, Malatyaspor, Konyaspor, Samsunspor ve Petrolofisi takımlarında Teknik Direktörlük görevini üstlenen, kulübümüze kurulduğu günden bugüne hizmet eden Özkan Sümer bu süreçte Türk futboluna sayısız futbolcu kazandırmıştır.

Futbolun profesörü olarak anılan ve adına kitaplar yazılan Sümer, 2006 yılının Mayıs ayında kulübümüzde Gençlik Geliştirme ve Bölge Koordinatörü olarak beşinci kez altyapı görevine getirildi. Özkan Sümer, Kasım 2008 ve Nisan 2018’de Trabzonsporumuz’daki Futbol Koordinatörlüğü görevini üstlendi.

Bilgi, birikim, tecrübe ve fikirlerini her daim Trabzonspor ile paylaşan, Trabzonspor’u hayatının her anında yaşayan ve yaşatma gayretinde olan Özkan Sümer, 16 Şubat 2019 tarihinden bugüne dek kulübümüzde İstişare Kurulu Başkanı olarak görev yapmaktadır. Sümer ayrıca TÜFAD Onursal Başkanı’dır.

Yayınlanma Tarihi : 22 Aralık 2020
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI

Dernek üyemiz Mümtaz Bayram, Yılmaz ve Nilgün Bayram'ın anneleri ve Dernek üyemiz Metin Kulein'in kayınvalidesi
FATMA BAYRAM
vefat etmiştir.

Merhumenin cenazesi, 16 Aralık 2020 çarşamba günü Beşikdüzü'nde kılınacak ikindi namazından sonra aile mezarlığına defnedilecektir.

Trabzon Vakfı ve Derneği adına Merhumeye Allah'tan rahmet, acılı ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.

Yayınlanma Tarihi : 16 Aralık 2020

Gazeteci yazar İLKAY SOMEL´i kaybettik

Vakfımız üyesi, gazeteci, yazar ve tiyatrocu
İLKAY SOMEL
vefat etmiştir.

Merhumun cenazesi, 12 Aralık 2020 cumartesi günü, İzmir Urla'da defnedilecektir.

Trabzon Vakfı ve Derneği adına Merhuma Allah'tan rahmet, acılı ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.

T.İlkay Somel,

1943 yılında Trabzon'da doğdu.
1963 yılında, Sabah Postası gazetesinde gazeteciliğe başladı. Muhabirlik, röportaj yazarlığı ve sayfa sekreterliğinden sonra gazetenin yönetimini üstlendi.

Askerlik hizmetinden sonra Hürriyet gazetesi Yıldırım Servis müdür yardımcılığı görevini üstlendi. Daha sonra Günaydın gazetesinde sayfa sekreterliği yaparken, Bursa Hakimiyet gazetesini kurmakla görevlendirildi ve Bursa'ya gitti. Bir buçuk yıl bu gazetenin yayın yönetmenliğini yaptı. 1976 yılında Son Havadis gazetesi Ankara temsilcisi oldu. İki yıllık bir çalışma döneminden sonra Akajans yurt haberler müdürlüğü görevini üstlendi. Daha sonra da Günaydın Gazetesi Ankara bürosunda görev aldı. Web Ofset bünyesinde yayınlanan Ekonomik bülten gazetesinin Ankara temsilciliğini yaptı ve daha sonra da aynı grubun Ankara'da yayınlanan Ulus isimli gazetesinin yayın yönetmeni oldu. Burada ayrıldıktan sonra Hürriyet Dergi Grubunun Ankara bürosunda röportaj yazarlığı yaptı.

Evli bir çocuk ve bir torun sahibi olan T.İlkay Somel'in 5'i sahnelenmiş 6 tiyatro eseri ve bir de hikaye kitabı var.

Trabzon Vakfı ve Derneği'nin hazırladığı Aralık 1987 (Sayı:1) TRABZON Dergisi'nden:

ORHAN VELİNİN İSTANBUL'UNA İNAT
İlkay SOMEL (Gazeteci-Yazar)

Yine cisil-cisil mi yağıyor yağmur Uzunsokak'ın taşlarına?
Kanita'nın kayalıklarında martılar gizliden gizliye öpüşüyorlar mı?
Trabzon'u düşünüyorum, Orhan Veli'nin İstanbul'una inat...
Taşbaşı'nın denize inen dar sokağında bağıran hamsicinin sesi geliyor...
Tavada cızır-cızır öten tereyağının kokusuna, dalları koca duvarları aşıp dar sokaklara uzanan incir yaprağına Taksim Meydanı'ndaki limoncunun tablasına bir hoş olmuşum...
Anıların Trabzon'unu düşünüyorum, ayrılıkların ötesinde bir yerden...
Kalkanoğlu'nun pilavını, Mehmet Salih'in çayını, Gülbahçe'nin dönerini, pazar sabahlarının vazgeçilmez peynirlisini çekiyor canım...
Trabzon'u düşünüyorum, Orhan Veli'nin İstanbul'una inat...
Dostlarım geçiyor gözlerimin önünden, Ali Kalkanoğlu'nu, Suat Oyman'ı, Kamil Ergüney'i, Ahmet Selim Teymur'u anıyorum rahmetle..
Aylardan ekim. Ankara, kışa hazırlandığını anlatıyor iliklere işleyen soğuğu ile. Ve gecenin bir yerinden bir keman sesi geliyor dalga dalga...
Yoksa diyorum “Yoksa Temel Şükrü Doğru mu çalıyor?” götürüveriyor... Temel Şükrü Doğru'nun kemanı, Suat Kurtuldu'nun yaylı tamburu, Taşkın'ın kanunu ve Ahmet Yardımoğlu'nun ritm sazı... Siz, sizler musıki ziyafetini sürdürüyor musunuz? Temel abi, bir segah taksim rica etsem lütfeder misin? Ya sen Suat abi saba'da gezinir misin lütfen, Taşkın'ın Ahmet'im bir nihavent longaya ne dersiniz?
Karadeniz Kulübünün köşesinde Ziyad Nemli dikiliyor karşıma. “Hadi gel” diyor, “Nereye? Yeni hikâyelerini okumaya mı?” “Yok mu yenileri? Neden? Neden susturdun o güçlü kalemi? Kızıyorsun bana biliyorum. Olsun istediğin kadar kız, ama darılma. Hakkın yok susmaya.
Hiç birinizin hakkı yok susmaya o güzelim şehrin güçlü sanatçılarının...
Tablolarını kendine mi saklıyorsun Okan Çağal? Başkaları görmesin mi?
Yağmur cisil-cisil. Taksim'den aşağıya doğru yürüyorum... Manolya ağaçlarının yaprakları yıkanıyor... Sümer Sineması'na giden aralığı geçip duruyorum. Amatör Tiyatro Klubü perdelerini açıyor mu? Neler oynanıyor? diyorum. Cevap veren çıkmıyor? 1963'lerin o güzelim tiyatrosunu oluşturan ve bizlere sahne sevgisini aşılayan, saygıyla rahmetle andığım Haluk Ongan'ın Yusuf Sezgin'in boyunları bükük gibi...
Ha sahi, bu yıl bıldırcın düştü mü çok? Fenerini, lüksünü alan koşmuştur yamaçlara.
Türküler yakılıyormu yine fındık toplanırken?
Sevdalılar yavuklularına fındık paraları alındıktan sonra mı kavuşuyor?
O eski kışlar herhalde artık olmuyordur. Hani o yağdı mı alabildiğine yağan kar, çamların dallarını yerlere kadar eğer, her yanı bir garip sessizlik kaplardı. Sonra bir güneş süzülürdü o doyumsuz güzelliğin üstüne...
Uzun sokak, anıların sevgilisi...
Turhan Feyzioğlu, hatırlıyormu acaba Ece'mizin, rahmetle saygıyla andığım Muzaffer Feyzioğlu'nun dolabına anahtar uydurup film oynattığımız günleri...
Nice sevgiler, nice sevgililer gelip geçmiş Uzun Sokak'ın taşları üzerinden...
Hamsi tavası ile rakı ne güzelde buluşurdu Niyazi Tarakcıoğlu'nun sofrasında diyecek oldum ve hemen sonra telefonun öteki ucunda Tarakcıoğlu'nun dost sesini duydum. Üstad Orhan Veli'nin İstanbul'una inat Trabzon'u düşünüyorum dedim... Yorozdan patlayan Karayel gibi esiyor gönlümde hatıralar dedim... Ve Trabzon'u yaşadık soğuk bir Ankara akşamında telefonun tellerine inat.
Hani şarkılar vardır, yeşil gözlü sevgliye seslenen... Sevda yüklü şarkılar... Kimdir o sevgili bilinmez de uzun siyah saçlarıdır bilinen ya, işte öyle bir şey gurbette yaşanan anılar...
Anılar denizinin dalgalarını dindirmeli diyorum. Sonra gidip Kanita'dan güneşin batışını seyretmeli ardından da Bodos'un meyhanesinde bir güzel içmeli. Tabakta palamut tava, bardakta da rakı bitince vurmalı kendini o güzelim şehrin sokaklarına.
Önce Kunduracılar caddesinden yürümeli Semerciler başına kadar, ordan dönüp Maraş Caddesine çıkmalı. Varsın yağsın cisil-cisil yağmur üstüne. Ellerin cebinde ya, yürüyorsun ya o şehrin sokaklarında, Yağmurdan sana ne... Ama sıra anılar sokağına gelince girmemeli, yürüyüp gitmeli İskele caddesinden limana, oradan da mendireğe, ta ucuna kadar. Çökmeli bir taşın üstüne Trabzon'a karşı. Ama karayel patlamış, fırtına varmış, dalgalar adam boyu geliyorlarmış, ıslanıyormuşsun, vakit akşamlardan bir akşammış sana ne. Hele bir de, “Bir gün bana geleceksin yıllardan sonra İnce bir yağmurla ıslanmış yorgun” diyorsan, daha ne istiyorsun.
Lacivertin en güzelinin kıyılarını köpük-köpük oyalarla işlediği, yeşilin bin tonunun koynunda yaşayan, başı karlı yüce dağların selam durduğu o güzelim şehre, Ankara'nın soğuk akşamlarından binlerce sevgi...

Yayınlanma Tarihi : 12 Aralık 2020
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI

Vakfımız ve Derneğimiz üyesi Doç.Dr.Hikmet Topaloğlu'nun babası
CEMAL TOPALOĞLU
vefat etmiştir.

Merhumun cenazesi, 14 Aralık 2020 pazartesi günü Vakfıkebir'de kılınacak öğle namazından sonra aile mezarlığına defnedilecektir.

Trabzon Vakfı ve Derneği adına Merhuma Allah'tan rahmet, acılı ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.

Yayınlanma Tarihi : 13 Aralık 2020