Son Güncelleme: 21 Aralık 2024 19:06:26
Bilmecelerimiz

Hattur hurttur arnavuttur, adam kapar. (Isırgan Otu)
Üstü çayır biçerim, altı çeşme içerim. (Koyun)
Soluğu var canı yok, gövdesi var kanı yok (Körük)
Sarıdır sarkar, düşeceğim diye korkar (Ayva)
İp çektim küp geldi (Kabak)
Ağzı açık alamet, içi kızıl kıyamet (Fırın)
Allah yapar yapısını, bıçak açar kapısını (Kabak)
Yer altında evleri, eğri büğrü yolları (Karınca)
Kırmızı boyarım, ablamın önüne dolarım (Peştamal)
Salkımı var üzüm değil, yaşları var gözüm değil. (Bulut)
Ben giderim o gider, o benden ileri gider. (Gölge)
Bağlarım yürür, çözerim durur. (Ayakkabı)
Dışı kazan karası, içi yoğurt mayası. (Kestane)
Yer altında sakallı dede (Pırasa)
Sarıdır sarkar düşmekten korkar. (Ayna)
Elemez melemez ocak başına gelemez, gelse de geri dönemez. (Tereyağ)
Havada uçar kanadı yok, şekere benzer tadı yok. (Kar)

Yayınlanma Tarihi : 29 Temmuz 2009
Türkülerimiz

Kısa ve nettir türkülerimiz. Öyle lafı geveleme, uzatma yoktur türkülerimizde. Ne denecekse söylenir. Hüküm verilir, mesaj iletilir, kısadır. Acılar özlemler, sevinçler, sevgiler, yergiler hep bir türkülerde dile gelir. Coşku dolu yürekler kemençenin eşliğinde söyler türküsünü. Söyler türküsünü de, yol olur bu türkü dağ aşar, deniz aşar, gurbet aşar sevgilinin gözünde kimi zaman bir damla yaş, kimi zaman da gülen yüzde bir çiçek olur, açar...
Yöre türkülerinde sadece sevda yoktur. Savaş, sel, çığ, vurgun, toprak kayması, gibi durumlarda yakılan ağıtlar birer türkü olmaktan çok destanımsı özellikler taşımaktadır.
Halk edebiyatımızın en yaygın ürünlerinden olan mani biçimindeki türkülerimiz kendiliğinden doğaçlama olarak dökülür, kemençenin tellerinde ezgi olur.

Mani Örnekleri :
Gara gara gazanlar
Gara yazı yazanlar
Cennet yüzü görmesin
Aramızı bozanlar
Çömber çömber üstüne
Çömber bağlamadın mi
Asker ettiler beni
E gız ağlamadın mı
Yaylanın çimenini
Topladuk elek elek
Buldur bile gezerduk
Bu yıl ayırdı felek.
Çıkardum mallarımu
En önünde sarisi
Geldi geçti yanımdan
Yüreğumun yarisi.
Derenin gıyısında
Olta attum baluğa
Onbeş yaşında idum
Başladum sevdaluğa.
Yaylanın çimenine
Bi tavukla bi cücük
Oturduk sevtaluğa
İkimiz de küçücük

Atma Türküler :Atma türkü geleneği yöremizde yaygındır. Karşılıklı olarak bir konu üzerinde türküler oluşturulduğu gibi, herhangi bir eğlence mekanında da atma türküler söylenir. Çoğu zaman kemençe eşliğinde doğaçlama yoluyla söylenen atma türküler yoluyla sanatçıların birbirlerinin ustalıklarını da denemiş olurlar.

Erkek : Kadın :
Derin derin göllerin
Dibine dalacağım
Ahdettum yemun ettum
Kız seni alacağum.
Derin derin göllerin
Dibine dalamazsın
Ne kadar yemin etsen
Sen beni alamazsın.

Kadın : Erkek :
Uşak gelme peşume
Anamın tek kızıyım
Nazar edersun beni
Göğlerin yılduzuyum.
Böyü kavağum böyü
Göğe mi alacasun
Almam seni deyisun
Bekar mı kalacasun

Yayınlanma Tarihi : 29 Temmuz 2009
Horonlarımız

Horon bir tutkudur Trabzon'da... Kemençenin kıvrak sesi bir yerden yankılanmaya görsün, ya da davulun zurnanın nağmeleri işitilmeye... Başlar önce ayaklar oynamaya, sonra eller havaya kalkar... Bir sihirli alemin içinde genişler de genişler horonun halkası... Horon canlı, hızlı bir halk oyunudur. Vücudun tümünün katıldığı yegane oyundur denilebilir horona. Genelde erkek ve kadın diye horonları ayırmamakla birlikte erkek horonlarının daha sert, kadın horonu ise daha yumuşak figürlerle oynanmaktadır.

Horon dizisi iki kişiden oluşsa dahi içlerinden biri mutlaka horonbaşıdır. Horonu ya çalgıcı ya da içlerinden usta olan bir horoncu yönetir. Horoncuların coşkularını canlı tutmak, horon kurmak, aşağı almak, değişik horon düzenine geçmek için horoncubaşı farklı komutlar verir. Horoncular "yürüyürü, dik oyna, kim ula, dikkat dikkat, ha uşak ha, alaşağı, ula ula, aloğlu, kim kim kim, şaşma, horonu bozma, taktum,..." gibi horoncubaşı tarafından verilen komutların ne anlama geldiğini bilirler ve horon düzenini buna göre sürdürürler.

Düz Horon : Genellikle kadınlar tarafından davul zurna, kemençe eşliğinde oynanır.

Akçaabat Sallaması : Davul, zurna eşliğinde Akçaabat yöresinde oynanır, erkek oyunudur. Sıksara'ya geçiş öncesi bir oyundur. Ağır bir yapıya sahiptir, giderek hızlanır.

Sıksara : Trabzon halkının karakteristik yapısını simgeleyen en önemli horon türlerimizdendir. Atak, canlı vücudun bütün bölümlerinin harekete geçtiği kıvrak ve sanat gücü yüksek bir oyundur. Kemençe ile ve davul, zurna ile de oynanabilir.

Kız Horonu : Düz horondur. Hareketleri basittir. Türkü eşliğinde de oynanır. Atma türküleri meşhurdur. Oyun esnasında söylenen türküler bu oyunu ilginç kılar. Kemençe ile oynanır.

Sürmene Sallaması : Özgün ve hareketli bir oyundur. Kemençe ile oynanır. Davul ve zurna ile de oynanır. Özellikle Sürmene'de oynanan bu oyunun özel figürleri zevkle izlenir.

Bıçak Oyunu : İki kişi tarafından bıçakla oynanır. Müzik ve ritm sıksaraya çok benzer. Karşılıklı bir savaşı, mücadeleyi andıran figürleri vardır. Oyuncuların ellerindeki bıçakları çok iyi kullanmaları gerekir, yoksa oyunun heyecanı içinde birbirlerini yaralayabilirler.

Vaybeni : Genellikle Çaykara ve çevresindeki köylerde oynanır. Türküye dayalı oyundur. Atışmalı türkülerin söylendiği horonda bir tarafın söyleyecek sözü kalmayana dek devam eder.

Yayınlanma Tarihi : 29 Temmuz 2009