1945 Trabzon'da doğdu.
1971 istanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi
Yüksek Resim Bölümü Adnan Çoker atölyesini bitirdi.
1971,1973,1980-1981,1990-1991 Değişik Avrupa ülkelerinin Sanat merkezlerinde araştırmalarda bulundu.
Ankara, İzmir, İstanbul Resim ve Heykel müzelerinde, yurtiçi ve yurtdışı özel ve resmi koleksiyonlarda çok sayıda yapıtları bulunmaktadır.
1978 "Sentetik Plastik Malzemeler, Biçimlendirme Yöntemleri, Sanatta Kullanımı" adlı kitabı gerçekleştirdi. (Doktora tezi) (Akademi Yayınları - No.65)
Sanatçı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nden 2005 yılında emekli olmuş, halen Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
Ödüller
1969 Ahmet Andiçen Sanat Ödülleri Yarışması 2. Ödül
1976 Yarımca Kültür ve Sanat Şenliği 3. Ödül
1979 Görsel Sanatçılar Derneği Başarı Ödülü
1979 2. İstanbul Sanat Bayramı Yeni Eğilimler Sergisi, Başarı Ödülü
1980 14. DYO Resim Sergisi Başarı Ödülü
1983 Günümüz Sanatçıları 4. İstanbul Sergisi Başarı Ödülü
1984 İnönü Vakfı Resim Yarışması, Mansiyon
1986 Günümüz Sanatçıları 7. İstanbul Sergisi Başarı Ödülü
1986 20. DYO Resim Sergisi, Mansiyon
1986 TPAO Atatürk 5. Resim Yarışması, Mansiyon
1987 6. İstanbul Sanat Bayramı Yeni Eğilimler Sergisi Başarı Ödülü
1996 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Görsel Sanatlar Ödülü
1945 yılında Trabzon'da dünyaya geldi. Trabzon Erkek ilköğretim Okulundan mezun oldu.
1965-66 yılında ilkokul öğretmeni olarak göreve başladı.
İlk kişisel sergisini 1969 yılında Trabzon Sağlık Ocağı'nda açtı.
1969 yılında D.G.S. Akademisi Yüksek Resim Bölümüne girdi. Çeşitli atölyelerde çalışarak 1974 yılında mezun oldu.
1981-82 yıllarında Hollanda'da üç resim sergisi açtı.
1993 yılında Salzburg'da üçlü sergiye katıldı. 26 yıl çeşitli eğitim kurumlarında öğretmenlik yaptı
1992 yılında emekli oldu.
54 sergi açtı. Son sergisini 2007 yılında EKAV Sanat Galerisinde gerçekleştirdi.
1935 yılında Trabzon'da doğdu. ilk, orta ve lise öğrenimini Trabzon'da tamamladı. Ortaokul ve lisede öğrencisi olduğu Kayıhan Keskinok'un yönlendirmesiyle; Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-iş Bölümüne girdi. Refik Epikman'ın da öğrencisi olduğu resim-iş bölümünden, 1958 yılında mezun oldu. Trabzon, Erzincan ve Ankara'da resim-iş ve sanat tarihi öğretmenliği yaptı. 1984 yılında emekli oldu.
Öğrencilik yıllarında resimleri Devlet Resim ve Heykel sergilerine kabul edilen Akbay uzunca bir süre resim yapmaya ara verdi. Kültür ve sanat ortamını yakından izleyen sanatçı, 1995 yılında tekrar resim yapmaya başladı ve özgün eserleriyle, farklılığı yeniliği seven, kendi stilini oluşturan bir sanatçı olarak tanındı. Yurtiçi ve yurtdışındaki koleksiyonlarda eserleri bulunan, bugüne kadar 16 kişisel sergi gerçekleştiren Akbay resim çalışmalarını Ankara'da kendi atölyesinde sürdürmektedir.
tanımı olanaksız bir duygu seline kapılmışım
takvimler yirmi dördünü gösterirken kasımın
gerilere
çok gerilere gidiyorum gözlerimi yumup
olağanüstü bir şey
siliniveriyor tüm tozu dumanı geçmişin
öğrenciymişim
siyah önlüğüm beyaz yakamla
iskenderpaşa'nın bahçesindeyim
halit öymen ilk öğretmenim
ve sonra ruhiye güngören
sevgiyle sabırla bilgiyle dört yıl boyunca
nakış nakış işledi bizi
onlarca yıl sonra elini öptüğümde uzunsokak'ta
saşmıştım beni nasıl anımsadığına
gözlerini iki damla yaş süslemişti
aliye öğretmeni görüyorum kıpır kıpır gözleriyle bakıyor bana
sözlüye kaldırır mı bilmem
gene bir "mim" koyar mı defterine
şefik bey kısa adımlarla geliyor yanıma
tarihsel bir kişiyi soruyor
elini çenesine destek yaparak
şuppililuliuma
kemal ülker öğretmenimiz
müdürümüz aynı zamanda
bizim bile zor okuyabildiğimiz minik rakamlarla
problemler çözüyor tahtada
ismail hakkı berkman
coğrafyayı bırakmış bir yana
dinsel bilgiler not ettiriyor satır satır
ana hatlarıyla
fahri bey nöbetçi
herkes korkarak geçiyor yanından
gözlerindeki gülümsemeyi görseler oysa
onlar da gülecek kahkahalarla
kibar zarif bir hanımefendi belkıs öğretmen
kurbağayı bayıltmışız galiba
elinde bistüri
kesmiş miydik acaba
kayıhan keskinok bakıyor gözlerini kısmış
tahtaya iğnelediği suluboya resmime
öyle şeyler anlatıyor ki onunla ilgili
şaşıyorum neler bildiğime
ferhan hanım sevgiyle yaklaşıyor
elinde yumuşak uçlu resim kalemi
bir çizgi çiziyor şöyle bir çizgi
diriltiyor resmi
coşkun bey, yılmaz erkum "simple present tense" diyorlar
bu da ne dercesine bakıyoruz
ana fiilin sonuna "s" gelecekti üçüncü tekil kişilerde
utanıyoruz
osman bey fiziğe bir yıl girdi
ford motorlar gibi tıkır tıkır
not alıncaya dek silindi tahta
bunca formül akılda mı kalır
memduha öğretmen elinde erlenmayer
toplamış bizi başına
alaşımlar karışımlar asit baz
herkes anlar görünür kimse anlamaz
genceciktik fidan gibiydik
yine de hayri gür aşar geçerdi bizi
amuda kalkmak kim biz kim
gülümseyerek izlerdi
sabahat öğretmeni anımsıyorum
ince topuklu ayakkabılarıyla
sınavlarda sıraların üstünde
mümkün mü kopya
zühtü ellezoğlu ve dersimiz sanat tarihi
kolonlar sütunlar fil ayaklar
sultanahmet selimiye ayasofya
dor, iyon, korint tarzları
"rıhtımlar üstünde" oynuyordu dün akşam konak'ta
bir de hocamız anlatmalı
sert görünümüyle mazhar bey yanına yaklaşılmaz
ama öylesine sevecen ki
konuşulmadan anlaşılmaz
alaattin bey başyardımcı astığı astık
hani kravatın şapkan nerde
kızgın yüzünde gülen gözlerinin gerçeğini
yıllar sonra anladık
remzi bey geliyor şimdi bir yerlerden
dalgalı geriye doğru taralı saçları
güya kızmış bağırıyor
küsmemeli hemen
gözlerine bakmalı
kaleminin kapağını vuruyor kürsüye
ismet savaşkan
"susun" diyor yalnızca
kızmadan bağırmadan
adı değilse de namı
sınırlarımızı bile aşmıştı
edebiyat öğretmenimiz mahmut öktem
tam bir sabır taşı
lütfiye öğretmen, handan öğretmen
dersimiz biyoloji
ellerinde renk renk tebeşirler
işliyorlar bizi
sonra sonra
rasim şimşek'ler, burhanettin tüzün'ler, ahmet can bali'ler
öğretmenliği aşılayan bizlere de kendilerince
tek sözcük söylemeden gönül sözcükleriyle
çoğu aramızda değil o öpülesi ellerin
yaşayanlara uzun ömürler diliyorum
göçenlere selam olsun
öğretmenliğin en güzel yönü de bence
yaşamak anılarda içten sevgilerle
Hayatı: Ömer Kayaoğlu, 1916 yılında Trabzon'un Maçka ilçesine bağlı Mağura (Örnekalan) köyünde doğdu. İlkokulu Maçka'da, ortaokulu İstanbul'da Vefa Lisesi'nde bitirdikten sonra Kuleli Askeri Lisesi'ne girdi. 1939 yılında Kara Harp Okulu'nu bitirerek topçu subayı oldu. Türkiye'nin birçok yerinde görev yaptı. Yarbay rütbesinde ve tabur komutanı iken kendi isteği ile emekliye ayrıldı. O zamandan beri istanbul'da bakır eşya ticareti ile uğraşıyor.
Eserleri: Daha çocuk yaşta şiir yazmaya başlayan Ömer Kayaoğlu, şiirlerini çeşitli dergi ve yıllıklarda yayımlamıştır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
Doğuş, Yücel, İstanbul, Yirminci Asır, Aydabir, Kemalizm, Çağrı, Yeni Fırat, Ajans-Türk, Varlık Yıllıkları, Halay, Türk Folkloru, Ekin, Karınca, Tarla, Kıyı, Bando, ayrıca Yugoslavya'da yayımlanan Birlik gazetesi ve Sevinç dergisi. Ömer Kayaoğlu'nun şiirleri, Yugoslavya'daki Türkçe okul kitaplarına girmiştir. Ayrıca kendisi 1988 yılında, tanınmış şiir festivali "STRUGA Şiir Akşamları'na da çağrılmıştır.
Ömer Kayaoğlu'nun şimdiye kadar yayımlanmış şiir kitapları, yayın tarihlerine göre, şunlardır:
- Bir Avuç Köpük (1936)
- Kabuk (1962)
- Şah Katı Düşleri (1982)
- Ozanca (1986)
- Trabzonlu Kemençeden (1986)
Ömer Kayaoğlu'nun hayatı ve sanatı üzerine bugüne kadar birçok dergi ve gazetede yazılar, incelemeler çıkmıştır. Trabzon'da yayınlanmakta olan KIYI dergisi,11. sayısında Ömer Kayaoğlu'nu tanıtmış, derginin kapağına da Kayaoğlu'nun bir resmini koyarak altına "Ömer Kayaoğlu, Türkünün Şairi" yazmıştır. TARLA dergisi de 88/5. sayısını Ömer Kayaoğlu özel sayısı yapmış, şairimizi çeşitli yazarların kaleminden tanıtmıştır. Derginin kapağına da Ömer Kayaoğlu'nun fotoğrafını koymuştur.